Şiir Defterin

Dizlerine yatmadan,
Gözlerini yutmadan,
Daha
Sana şiirlerimi bile okuyamadan
Köşeleri dönüp
Gitmiştin ya sebep yokken....

Bir aylar serisidir ki
Tut Mart'tan
Hazanın Kasım'ına kadar
Ben sensiz, ben sessiz
Gözlerim renksiz


Lakin,

O ay
İşte öyle bir sabah oldu ki Turhal'da
Bir tan yeli belirdi önce
Umut getirip
Aldı beni de
Dosdoğru saçlarına uçurdu

Hiçbir sözlüğün açıklayamayacağı
Nehirler kadar uzun kahve saçlarında
Bir damla kadardım,
Bir damla kadar saftım

Burası,
Ayrıca
Senin şiir defterinde olmalıydı
Her biri
Her saç teline
Güzel ellerinle yazılmış ve
Saçlarının her yanını sarmıştı,
Tıpkı benim gibi

Ve, onlardan biri vardı ki
En yalansız teline yazılmış,
Böyle uzunca, aşkca

Güzel harflerin, güzel hecelerin,
Güzel kelimelerin, güzel cümlelerin
Sonrasında,
İki koldan,
Cennet bir kokudan,
Sıcak bir kalpten bahsediyordu
Ve
En son satırında ise
Adım yazıyordu,
Yoksa sen de.........

Ben işte bu
Heyecanla, coşkuyla, sevinçle,
Mutlulukla ve daha
Nice güzel hislerle
O an kendimi kaybedip,
Saçlarından düştüm,

E tabi,
Senin boyun bosun
Endamın ki,
Ben saçlarından mı düştüm
Yoksa gökten mi anlamadım

Bu düşüşe hüznüm dayanamadı
Öldü, bitti, gitti....
Beni ise hayalin kurtardı
Ve merak etme
Seni yaşayacak ben
Eskisinden çok çok daha iyi

Sonra tan yeli
Beni saçlarına geri uçurdu
Saniyeler süresince kokladıktan sonra saçlarını
Gökte akşam olmuş
Şimdilik
Ayrılık vakti...

Peki ya sen,
Hissettin mi benim geldiğimi,
Kalbine yaklaştığımı,
Şiirlerinin zevkle okunduğunu
Hissettin mi..

Ben şimdiden inanmaya başladım
Zamanı gelince senin de, benim de
Hayalimiz gerçek olucak;
Ellerimiz acuç avuca olacak,
Ve benim kollarım, bil ki
Seni asırlarca konuk edebilecek


Evime dönünce
Kokusu seni pekiştirsin diye
Kahvemi elime aldım
'Seni' yudumladım,
Küçük evimle beraber
Seni hissetmeye başladık
Eski şiirlerdeki gibi...


O kadar güzelsin ki
Yağmur başladı....
Caddeler aşkından sırılsıklam...

Akşam ise gece yarısına vurmuş
Şimdilik
Bekleme vakti....



22/12/2014
Turhal