Şiircik
mini mini bir kuş gelip pencereme konardı
ben alamazdım onu içeriye
çünkü içerisi daha soğuktu
yedi cücem olmadı hiç
pamuktan prenseste görmedim
elma mı ?
evet, onu bilirim.
zehirlisini yemedim
ama
hayat zaten zehir tadında
küçük kurbağa ile iyi dosttuk
onun kuyruğu yoktu
benimse düşlerim
pembe rengi ilk pamuk şekerde gördüm
öğrendim ki her güzel şey çabuk bitiyor
şeker bitti
ahşap bir saptı geriye kalan
gördüğüm tüm rüyalar talan
dönme dolaba bindim sonra
gördüm ki hayat gibi birşey
ışıklarının büyüsüne kapılıp biniyorsun
en tepede ise inmek istiyorsun
oysa senin elinde değil ki!
hey makinist durdur şu lanet şeyi!
sonra okullu olup sınıfları doldurduk
çokta sevinçli değildim aslında
sol elimde diye kalem
yediğim ilk tokatın izi yüzümde hala
halbuki yüreğime yakın tutmuştum kalemi
ne anlar ki hoca o yaşta ettiğim kelamı
yıllar takıldı peşi sıra birbiri ardına
eskittik artık zamanı
peki, büyüdüm mü?
işte o muamma
çocukluğum
dudağımda dikiş izim
sol yanağımdaki çukurum
🤐
sonra okullu olup sınıfları doldurduk çokta sevinçli değildim aslında sol elimde diye kalem yediğim ilk tokatın izi yüzümde hala halbuki yüreğime yakın tutmuştum kalemi ne anlar ki hoca o yaşta ettiğim kelamı
Bu şiirin de açkı (anahtar) dizesi bu kümede saklı. Bulana bir şiir de ben armağan edeceğim. (fısıltıyla) Gülay sakın söyleme...🤐
içimdeki çocuk kayıp pamuk şekerini güneş eritti gölgesi hain gölgesi puşt ayrık otlarının arasında seni bekliyor bul anne
çocukluğum dudağımda dikiş izim sol yanağımdaki çukurum
tebriklerimle
öyle okudum şehrin bilboartlarinda bu şiir güzelmiş diye şiirde güzel çirkin olmaz boy pos endam değildir şiir iyi kötü olur iyi yazilir kötü yorumlanir iyi şiir bu şiir
denizliklere konan serçeden belli gagasini tıkladi bile cama baksaniza tül araliğina sıkışmış imgeleri topladi ağizina işte günün kari..