Sil Baştan

Sen gelince
Tomurcuklarda belirirdi aydınlığın çığlığı
Gül yapraklarında saklardı sevincini
Mahcup bir edayla
Sen kem gözlerin arayıp ta bulamadığı
Üstü başı gül kokulu
En gamzeli en ışıltılı gülüşünle gelirdin bana
El ele dolaşırdık
Gün yorulurdu biz yorulmazdık
Gözlerimizde bahar sarhoşluğu
Saat yoktu kollarımızda
Uzanamazdı bize yanıbaşımızda ki şehrin kolları
Tüm bahar bir ayindi sanki aşkımızı kutsayan



Ve sonra gözünden düştüm aydınlığın
Karanlık yurdum oldu
Mümkünü olmayan bir aşk çözülüp gitti
Gözlerinin lirik mavisinde
Kanayan bakışların dimağımda en son kalan
Lal oldu tüm anılar
Ve silinip gittiler
Bir fecrin tuvaline çizdiğim düşler
Şakağımda çınlıyor şehrin ıslıkları
Bir gurur alacağım kaldı gönlümden
Oysa aşınmış kelimelerle aşkın çığırtkanlığını yapıyor halâ
Sus kalbim inanacak yanın kalmadı
Ben ki yılları eskiten sübyan
Hayatın eşiğindeymişim halâ
Hiçbir şey yaşamamış, hiçbir şey öğrenmemişim
Kelimelerim aciz, cümlelerim anadan üryan
Ruhum yeniden kuşanmalı hayatı
Tek sahip olduğumsa kaderim
O da menzile eriyor yavaş yavaş
Bilmiyorum hangimiz şekilendiriyoruz diğerimizi
Hangimiz heykel hangimiz heykeltıraş ?

28 Eylül 2016 259 şiiri var.
Yorumlar