Sılaya Giderken Şarkısı

Sılaya Giderken Şarkısı


göçmemiş gibi daha başka diyarlara

gel dönelim eskiyen miyarlara


dönen çarklarda daneler daha iriyken

kavuşalım yeniden burçlara hisarlara


içimizde soylu bir yürüyüş dipdiriyken

kıralım artık kanatlardan bu ipi


meleyerek anneye koşan kuzu gibi gidelim

her mevsim güzelleşen bir kız gibi görelim


tepelerin içinden geçenleri anlatan sular

hala soğuk ve berrak

ağaçlar arasında şimşek çakan ahular

hala sıcak ve kıvrak


Kendince söylenen elem yüklü bulutlar

üstlerinde asılı

Bırak kalsın burada acabayı nasılı


Çiçekler sağılmamış hala balın tadında

sevdiğim gel gezelim doğuşun diyarında


Deli çağların rüzgarı ensemizde

korkuyu öldürmüşüz cesaret göğsümüzde

Ahıska türküleri söylenir gönlümüzde


çağrımıza ses gelir Ulgar'ın dağlarından

yüreği top tüfek atan mübarek analardan


orada büyüyelim yaprak ve dal dal

kıskansın bizi kıyı, deniz ve sandal


biraz ışık bölelim doğuştaki güneşten

uzak kalalım biraz altın inci gümüşten


yanalım bir ateşte kardeşçe

sakın vurulmayalım sırtımızdan kalleşçe


sen orada neşelen hep gül emi

badehu dünyaya açılır belki bu gemi


Bağrımızda elemler ağlama yarışında

içim yanar anıların her bakışında


gidelim gel sevdiğim tadalım kanışımız

sessizliği gömelim son olsun anışımız


toprak ve sıla sükutun garipliğin farkında

Kura taşıdı bunu senelerce ağır aksak yolunda


Bastille’de, İzmir’de şimdi dövünen ışıkların

sılayı öpmek için uzattığı dudakta,

nehirlerde soluk soluk yürümekte uzakta


tüter başımızda anıların dumanı

ayağa kaldırırız şu paslanan imanı


koşalım gel sevdiğim eski toprağımızda

değişelim ne varsa eskiyen kanımızla


Oğuz atam alsın yine eline sözü

seslensin şiir destan bitsin bu sızı

yeniden doğuralım büyütelim bu kızı


şimdi herkes bir başka diyardalar

birkaç adam seninle rüyadalar


göçüp giden çınarlara soruyorlar izini

dövenler çoğaldı pişmanlığın dizini


sevecek saracak dizecek ünlerini

bayrağa asacaklar o şirin günlerini


nasıl anlasın Bastille, Liege, Hessen’deki balalar

nerden bilsin Ankara, Bursa, İzmir’deki yavrular


neden daha daha doğuya ırmağa koştuğumuzu

birdenbire aniden kaynayıp çoştuğumuzu


yıllarca ayrı kaldık çiftiyle çubuğuyla

eğlenmişiz yarının; hissiyle, duygusuyla


ersek erişsek toprağım sılam sana

dinmeyecek kanayacak bu yara


belki birgün bir yiğit ileri atılacak

yüreğinde hep seni duyacak taşıyacak

                                                                                 


https://pixabay.com/tr/images/search/ah%C4%B1ska/

20 Haziran 2019 222 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar