Şimdi Dudaklarımda Yağmur Tadı

karanlıktı
korktum
korktukça
bir bir kurudu şiirlerim
poyraz destursuz kulağımın dibinde
bulandırdı berrak suyu
sustum
sustukça efsunlandım


bir martı söyledi
ham ipek sözlerin
yeraltı mağaralarına satıldığını
bahçedeki gülün
üşüdüğünü, hastalıklı ilişkilerin şehrinde


görünmez bir lastik gerildi de gerildi
kaç şairin sırtında kırbaç izi
yalandı vicdan
yalandı vefa
içerden açılmıyor pencereler
yalandı!!
yutkunuşum, gerçeğe susamışlıkdan

tanklar geçerken masumiyetin üzerinden
kaçtım
hafızasını yitirmişti ten
kaçtım
hadım edilmiş iniltilerden


kaçtım
kaçtıkça şehir tılsımını yitirdi
uzun ayrılıklardır büyüyü bozan

bilmiyorum
kaç asır geçti aradan
suçlamıyorum kentimi
şimdi dudaklarımda yağmur tadıdır kalan..