Simit Ayran Kırığı
kumrularımız eksik olmazdı düşlerimizden
simit ayran kırığı
ayaklarımıza dolaşan bu öğle sonrası bitişli
şairliğe özenirdim
ben aslında aynı şeyleri şiir sanırdım
aslında ben seni sevmeyi tekrarlardım
seni özlemeyi
ezberimde edan
kendimi kandırsam hangi hayat bana inanır
suçum büyük vebalim ağır
matah sandım hayata tutunmayı
derme çatma ayrılığınla
izahsız
söz hep senden açılırdı
parklarla benim aramda
fıskiyeli havuzlar gayretli
kimler sormazdı ki eğik bakışlarını
çakıl taşlarıyla dolardı ceplerim
çantam bir hayli
ayrıntılarla uzardı zaman
kaldırımlar ezik bakarlar ıslıklarıma
sensiz attığım her adımda
bütün yol kıyısı bekleyişlerinde
en yalnızı benim
saçak altsız
tanımasız
serseri köpekler misali
her yön benim
ama hiçbir yer benim değil
soğuk bir kelime dökülür
düşümden karanlığa
sakın sen üstüne alınma
hudutsuz yollar katettim
kavgalıyım inatçı akşam yağmurlarıyla
dolu buharı yedim kırgınım
topal bir aygır gibi yığıldım
gölgensizliğime
gölgen yoksa
nerde soluklansın bu yoksul macera
hayalsiz bir taş gibi
ölmek istemiyorum
çarşılarını anlat bana
dokunduğun bir kumaş parçasını
ki titresin anılarına yakın olmak
keder haritamda
baş kentim ol
simit ayran kırığı yumuşumda kirpiklerimi
kentin olmayı haykırmak istiyorum
izahsız
baş kentim ol simit ayran kırığı yumuşumda kirpiklerimi kentin olmayı haykırmak istiyorum izahsız
tebriklerimle
Ayrılık ertesi avuntuları çok güzel tasvirlerle süslemişsiniz. Yüreğinize sağlık .
tebrik ederim
çok güzel bir şiirdi
yüreğine kalemine sağlık abi