Sıratsal İntihar

G: Bu adam nasıl da benziyor geçmişime.
Ela gözleri sanki meydan okuyor günceme.
Durun Bayım, bana bir masal anlatın.
Sesiniz ruhumu okşar belki yine..

Z: Ah Tanrı'm!
Bu kadın nasıl da benziyor geleceğime.
Hangi masalı anlatsam sana,
Hangi kelimeler kifayet kalır ruhuna dokunmaya?

G: Yalnız bir kadının hüznünü anlat bana..
Geçmişe özlemini, geleceğe aitliğini.
Ve canından çok sevdiğini kaybedişini..
Sonunu mutlu ''sonsuz" bitir, n'olur.
Gözlerim dayanamaz daha fazla 'son'lara..

Z: Nasıl anlatayım sana kaybedişi?
Gözlerimin susuzluğunda boğdum o masalın kelimelerini.
Şimdi sorsalar bana , mutluluk nedir anlatamam!
Ben yokluğunda kaybettim tüm gülümsemelerimi.
Karanlık bir odada aynadan yansıyan sahte mutlulukları anlatamam!

G: Bayım.
Yeterince kırık, Aşk'a dair bütün uzuvlarım.
Siz kırmayın bari kalbimi.
Sol yanım kabullenemiyor, yüreğime sapladığınız imkansız kelimeleri.
Ama sor ki bana geçmişini,
Hıçkırıklarım arasında kaldılar, hatırlatamam !

Z: O zaman hatırlat bana yeniden sevmeyi.
Bak gözlerime,
Ve bir öpücük kondur bakışlarınla sözlerime.
Yeşersin tekrar, ölen tüm mutluluklarım.
Ve sen ey sevdiğim!
Eğer anımsatırsan yüreğime sevgiyi,
Tekrar gelişin andırmasın gidişini.
Dayanamaz yüreğim, parçalar gözlerimi acılarım,
Bırakma ellerimi, henüz kapanmadı yaralarım.

G: Unutamadım bu ela gözleri, unutamadım senin gibi seveni.
Sabah gözlerimi açıyorum, yok o beni karşılayan sevgin.
Yok o beni uyandıran, ninni gibi sesin.
Öpeceğin yanaklarımı gözyaşlarım süslüyor.
Pişmanım.
Ve hala bulamadım, eşini benzerini.
Odamda kokun değil, hayalin dolaşıyor.
Ve ben bu rutubetli, ıssız odada
Seni bekliyorum..
Belki de ölümü, kim bilir?

Z: Unutmaya çalışma ne olur beni.
Ben hala unutamadım; sesini, kokunu, tenini..
Sabah güneşini, anımsayamaz oldu yokluğunda gözlerim.
Oysa oruçluydu sanki gündüzlerime gecelerim.
Boş sokaklarda bulurdum hayalini,
Ve bir umut kaplardı gözlerimi.
Ardından nispet yaparmış gibi,
Kaybolurdu seni hatırlatan hayali .
Ölmek isterdim o an, tamda bulunduğum yere gömülmek..
Seni arıyorum, ölümü ararcasına ama;
Keşke ölüm her şeyi bitirseydi.

G: Unutmaya gücüm yetmez ki seni.
Arıyorum her sokağını bu gri şehrin.
Aradığımsa belli..
Seni, kendimi, her şeye yeter sandığım sevgimizi.
Yapma sevgili.
Bırak Aşkımızın büyüklüğü sende kalsın,
Affet beni.
Ve onca olumsuzluğa inat sessizce fısıldıyorum;
Seviyorum seni..

Z: Şehrin her noktasına sakladım bir parçamı,
Öyle yoruldum ki; ''unut'' demeye bile nefesim yetmiyor.
Ve artık yalnızlığımın içinde bir parça daha yalnızım.
Daha bi güçsüzüm şimdi.
Bir damla gözyaşını daha kaldıramayacak kadar güçsüzüm.
Hayır sevdiğim! Yapma n'olur.
Bu aşkın büyüklüğü kalmasın bende.
Kaldıramam bu yükü,
Ezilir bedenim, her bir zerrede.
Yardım et bana,
Beraber tutalım bu aşkın iki ucundan.

G: Ver o sıcak elini hadi.
Bitsin bu işkence.
Ayrılığı çek üzerimizden, korkuyorum sevdiğim..
Sar bedenimi, ört aşkını üzerime.
Bir yudum da sevgi ver, yüreğim kurudu özleminden.
Dur! Sakın! Hiç uzaklaşma yüreğimden.
Tek bir şey kalsın bu geceden geriye,
Sabaha güneş misali doğacak olan sevgimiz.

Z: Bak; uzattım ellerimi bu Cehennem karanlığında,
İzin verme sakın kaybolmama,
Sonsuz araf boşluğunda.
Sen benim tek dua'msın zikrettiğim her an,
Bir anahtar sanki, ellerin 'amin' diye haykıran.
Yaşamım boyunca dua'larım hep, amin'siz kalırdı
Ve Tanrı ' ya ulaştıramazdım kelimelerimi.
Şimdi öldük sevdiğim.
Ve Tanrı duydu beni,
Dua'larımın sonuna 'amin'i ekledi.
Sen geldin sevdiğim.
Şimdi bedenimiz toprak altında da olsa,
Araf'ta beraberiz.

G: Şimdi tut elimi,
Sıcaklığın sarsın tüm bedenimi.
Bu ince çizgi, alın yazımızın izbesi.
Geçersek eğer, ayrılık hiçbir zaman bulamayacak bizi..
Sana sus'uyorum bu gece
Ve Cennet kapansın üzerimize..
Sende sus sevdiğim .
Tanrı kıskanacak şimdi,
Alacak ayağımızın altından Cennetimizi..
Sonra nerede büyütürüz sevgimizi?

Z: Sesimi kapattım sandıklara,
Suskunluğumla anla beni.
Bak gözlerime
Ve bakışlar anlatsın her şeyi.
Sessizce geçelim araf'ı,
Asla ayrılmasın ellerimiz.
...
Sevdiğim, dur ne olur!
Cennet bize göre değil.
Cennet sonsuzdur.
Sırat'ı yarılayalım,
Hadi tut ellerimden, sırattan atlayalım.
İncecik bıçak üzerine, o bıçağı yaralayalım.
Sen ve ben sonsuzluğun içinde sonsuz olalım!

~MUTLU SON'SUZ~

Gizem Geçgil & Zeki Elçi

19 Ağustos 2013 22 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    Merhaba sevgili Gizem. Ben yeni arkadaşınız Yorumkolik.

    Siteye eklenen şiirlere yorum yapmaya çalışacağım.

    Bir düet şiir çalışması.

    Sırayla yazıldığına göre bölüm başlarına harfler belirtgeç koymak estetiği öldürüyor. Şiir sonuna bir not koysanız yeterli olurdu. (Şiir de sırasıyla .... ve .... nun dizeleri yer almaktadır gibi)

    Şiire gelince;

    Daha çok öykü şiiri çağrıştırıyor.

    Şiir uzadıkça konu kopar.

    Sizde de öyle olmuş. Özellikle final de tamamen dağılmışsınız. Baştaki şiirsel anlatılar kaybolmuş.

    Deme bırakılmamış şiir sevgili Gizem...

    Sevgilerimle...