Şirine Kaza Geçiriyor

Ebru'nun Aldanışı

Ebru'nu gizemine insan aklı ermezdi
Bir kapalı kutuydu hiç sırrını vermezdi.
Kız kıza bir sohbette gizemini O çözdü
Ebru'yu kandıran söz acep nasıl bir sözdü?
'O seni çok seviyor aranızda kalamam
Kimsenin kalbindeki mutluluğu çalamam!
Ben gidiyorum ama Şirin sana gelecek
Şirin Kız seni benden daha fazla sevecek.'
O'nu üzmemem için ısrarla rica etti
'İkinizi de sevdim, kıyamam' deyip gitti.
Şirine kaybolunca O'na çok gücenmiştim
Sabır ile bekleyip öfkemi de yenmiştim.

Nefretteki Sevgi

Bilmese de Fatih'i çekici olduğunu
Kendisinin de artık sevgili bulduğunu,
Fatih'ine bildirip ardından da kayboldu
Artık her ne olduysa kazadan sonra oldu.
Bana yazdıklarını Fatih'e okutmuştu
Kendini ispat için yanlış bir yol tutmuştu.
Şirin'in nefretinde büyük sevgisi vardı
Aşkı uzaklaştıkça nefret edip kızardı.
Şirine'yi terk edip önce Fatih gitmişti
'O'ndan uzak dur!''' diye beni tehdit etmişti.
'Sana söz söyleyemez, hiçbir hakkı yok buna
Tehdit neymiş görecek, ben soracağım O'na!'''

Acılar Da Tükenir!

Yarın ne getirecek bugünden belli olmaz
Acılar da tükenir, hiçbir şey aynı kalmaz!
Her şeyin bir sonu var, güzel şeyler de biter
Ne geçmiş unutulur, ne de anılar yiter.
Bitmeyecek mi sandın o zevk dolu geceler
Topraklara karıştı, çiçek oldu niceler...
Gökyüzünde yıldızı, denizlerin kumunu
Farklı gibi düşünme, sakın unutma şunu:
Aldığın bütün hazlar, çektiğin acı bile
Birbirinden doğarlar sözümde olmaz hile.
Sözüm yiğit sözüdür, özüm Yama Dağlı'dır
Görüp bildiğin her şey birbirine bağlıdır!

Sözde Hesap Soracak!

Kimsenin tatmadığı sevgilerle saracak
Tehditkâr Fatih'inden sözde hesap soracak!
Hem canımı kopardı, hem sözünde durmadı
Birdenbire kayboldu hiç arayıp sormadı.
Yaşamsal bir zamanı, her şeyin bir ömrü var
Canımdan çok sevdiğim Ebru Kız'ın emri var:
İnanmış mıydı O'na 'bekle' diyerek gitti
Ebru'nun öyküsünün sonu gelmeden bitti.
Gerçek gibi söylerdi inanmadığı şeyi
Sonunda villasından kovmuştu Fatih Bey'i.
Portal sarsılıyordu aşkının şiddetinden
Zarla kurtulabildi Şirin'in hiddetinden!

Karanlık Ve İhanet

Binbir türlü karmaşa, beklenmedik olaylar
Karanlık, hain için ihaneti kolaylar!
Gece daha huzurlu, gündüz daha karanlık
Fırsatını kollarlar dalgın olma bir anlık.
Aydınlıkta ihanet sahte dosta göredir
Sırlarıyla karanlık; hain, puşta göredir!
Tedbirini alırsın, tehlikeyi sezersen
Yanlışları önlersin, karanlığı çözersen!
Karanlıkta etrafa fazla dikkat edersin
Ölen canlılar için yaşam biter mi dersin?
Karanlıkta ışığı, ölümdeki yaşamı
Görebilenler için yas tutması boşa mı?

Geceye Sızmış Biri

O'nun en zor gününde arkamı dönmemiştim
İlgi, sevgi göstermiş asla ilenmemiştim.
Ebru'nun yardımıyla sabredip beklemiştim
Takvimleri tüketip güne gün eklemiştim.
Öfkeliydi, hırslıydı, inanmıyordum O'na
Yalanları getirdi O'nu böyle bir sona!
Şirin öç almak için hainlikler kurarken
İntikam ve nefretle kafasını yorarken,
Geceye sızmış biri: Sessiz, hain, karanlık
Hiç pişmanlık duymadı, bir kerecik, bir anlık.
Saklanmasından belli kötü bir şey yapacak
Bu işi başarırsa elli bini kapacak!

Bir Hain Yarasa

Nasılsa kurtulamaz yüklenen bu pis işten
Hoşlanmıyor olsa da bu angarya gidişten...
Dolanıp duruyordu aracın etrafında
Bu ikiyüzlü şeytan şimdi kimin yanında?
Ayak parmaklarında endişeler, tasalar
Avının peşindeki şu hain yarasalar...
Gecenin bu vaktinde bu adam neyin nesi
Çok sinir bozucuydu yerdeki gazel sesi.
Duyduğu hışırtılar O'nu strese soktu
Gecenin seslerinden başka hiçbir çıt yoktu.
Etrafta hiçbir ses yok yarasalardan başka
Zamanı kalmamış ki, ne sevgiye, ne aşka!

Bakışlar Çakışıyor

Zıtlıklar aldatmasın, beyazla kara bile
Birbirinden doğarlar, sözümde yoktur hile;
Aldığın bütün hazlar, çektiğin acı bile...
Göz göze geldi bir an Şirine Fatih ile:
Kendini tutamayıp bir kez şöyle bakmıştı
Onları yakıştırmak yüreğini yakmıştı.
Şirine'yi zorlayan kaçamak bir bakıştı
İki düzenbaz ne çok birbirine yakıştı.
Bu tanımsız acılar Şirine'yi yormuştu
Yüreğine işlemiş, mideye oturmuştu.
Aniden kalakaldı, sonra zar-zor yürüdü
Yeniden nefret doldu, gözünü kan bürüdü.

Geleceğe Hazırlan

Nefret öldürür seni, öfken kendi düşmanın
Ne yararını gördün öç peşinde koşmanın?
Hırsına yenilmeyen güvendedir her zaman
İntikamcı insandan sakınmalı, el-aman!
Furkan'ın sağlığına neden olan kazancın
Ömür boyu sürecek yüreğinde bu sancın.
Bir yudumluk sevgiden daha başka ne bekler
Çocuklar sevilmeli, yaşamalı bebekler!
Kendi uçurumunu göremeyen insanlar
Kaybının değerini elden gidince anlar!
Gündüz geceye gebe, gece yeni bir güne
Geleceğe hazırlan, boş ver tükenmiş düne...

Şirine Pusuda

Yine astımı artmış, sararmıştı, solmuştu
Konuştuğu herkese öfke ile dolmuştu.
'Ebru'ya ne demeli, Ali'ye ne yazmalı
Ebru'yla arasını nasıl edip bozmalı?
Bu uğursuz ilişki ince yerden kopmalı
Sena'yla uğraşamam başka bir şey yapmalı.'
Aylar süren nefreti, acısıyla çökmüştü
Sürekli plan kurup gözyaşları dökmüştü.
'Zamanı geldiğinde O'na da ders vermeli
Ama her şeyden önce Fatih beni görmeli!'
Okuldayken bütün gün bunları düşünmüştü
Kimsenin bilmediği bir pusuya sinmişti.
Kafası meşgul iken Fatih'in Sena'sıyla
Kendine geldi bir an gür bir korna sesiyle...

Şeytanı Dürtmüş Gibi

Ölüme gider gibi aracını sürerken
Yönü tutturamadı anayola girerken
Aklı karmakarışık iyice bunalmıştı
Yüreğinde sadece nefretleri kalmıştı.
Dalgınlık rekorunda en önde gidiyordu
Yanlış tarafa sapmış ters yönde gidiyordu.
Boşalmış hidroliği, tutmuyordu freni
Görmüş olamazsınız böyle araç süreni.
Yüklendiği stresle öfke, nefret dolmuştu
Üstüne gelen kamyon Azrail'i olmuştu.
Şeytanı dürtmüş gibi aniden sola döndü
Alev gibi bakışı kendi kendine söndü.

Şirine'nin Paniği

Ani bir hareketle anayola sapıldı
Hemen ölecek gibi bir dehşete kapıldı.
Sıyırıp geçti O'nu arkadan yük kamyonu
Böyle mi gelmeliydi bir hainenin sonu?
Umutsuz, umarsızca tanrıya yakarıştı
Acısıyla paniği birbirine karıştı.
Hayatında ilk defa acıdı kendisine
Ölecek miydi şimdi, burda pisi pisine?
Kin ve nefret yüzünden Şirin'in çektikleri
Benim ahım olamaz, kendinin ektikleri...
Ebru benim baş tacım; sultanımdı, şahımdı
Şirine'nin son sözü: 'Ya Rabbim, Allah'ımdı!'

Zorla Güzellik Olmaz!

Otosuna bindirdi sağdaki diğer araç
Kuştüyü yatağında git de kendine yer aç!
Bir daha sola kırdı, ters döndü lüks aracı
Dizlerden ciğerine saplandı müthiş acı.
Bir çığlığa dönüştü yüreğinde ses verdi
Hiç aklına gelmedi, anımsamadı Mert'i.
Beyninde çınlıyordu Ali'nin son sözleri
Kurşunlardan beterdi, geçmeyecek izleri.
Onuruna dokunmuş, O'nu küçümsemişti
'Zorla güzellik olmaz!'' 'Bana gelme!'' demişti.
Israrcı davranması fevkalâde anlamsız
Yüzlerce şey demişti, anlamıyor ki, gamsız!

Beklenmedik Bir Anda...

'Ben seni sevmiyorum, gitmese de hoşuna
Bir malzeme olursun, çabalama boşuna!
İstenmeden gelirsen bir mala dönüşürsün
Benimle olsan bile yalnızlıktan üşürsün!'
Ali'yi kullanırken büyük zevkler tatmıştı
Aracı takla atıp şarampole yatmıştı.
Airbag açılmamış, O sıkışıp kalmıştı
Hiç beklenmedik anda ölüm kapı çalmıştı.
Derin yarılmış alnı, kırılmıştı dizleri
Fatih'in dönüşünü görmeyecek gözleri.
Aşıktı Fatih'ine sevmeye doyamadı
'Allah'ım kurtar!'' dedi başka şey diyemedi.

Cumali Cumalioğlu
17.01.2010 - 20:40

04 Kasım 2010 75 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar