Sırlı Ateş
Gül açsa yar yüzünde, diken düşer bahtıma
Baktıkça gizli gizli, gözlerimi kanatır
Makamdan beylik kursam, hüzzam çıkar tahtıma
Hicran öper notayı, güfteleri donatır
Gördüm yine tarumar, dost köyünün bahçesi
Hasret kokusu sinmiş, toprağına taşına
Bülbül olsa dinlenmez, ayrılığın lehçesi
Vuslatsız gökyüzünden, azap yağar başına
Sevgili serap gibi, uzaklardan el eder
Sönünce sırlı ateş, savurur küllerini
Acımaz gençliğine, yağmur eder, sel eder
Kıymet bilmez namerde açtırır ellerini
Koyaklarda mı uyur, hangi dağın ardında
Süslemez bağrımızı, saklı mücevher huzur
Beli bükülmüş aşkın, eller oynaş derdinde
Can vermeden gömülür, kazılmış toprak, hazır
Tabrik ediyorum, güzel mısralar dökülmüş kaleminizden...
Kıymetli şairem sayın Hatice !
Çoktandır hece yazdığın, bana göndermiş olduğun eserinden belli. Tebriklerimi sunarken,şimdiye kadar niçin okuyamadığıma üzüldüm.Sebebi listeden hece türünü bulmak çok zor oluyor.Notum da dedim ki hececiler başlığın yanı bir -H-koyarsanız açar okurum dedim kimse kulak asmadı.ben de okuyamadım.Sizin göndermek lütfunda bulunmanız bu şiirinizi okumama vasile oldu.Teşekkür eder.yeni hece şiirlerinizi sayfama beklerim.Gerçi, çok çok az hece yazan varsa da,listeden tür anlaşılmıyor.Sağlık dileklerimle.T.C. Çiçek..İzmir..
Not; imlâ kuralarında eksiklikler varsada gözünden kaçmış olabilir.
çok güzel...👍
/