Şirret
cehennemin dibine gittim işte
her bana kızdığın da bu beddua dolanırdı diline
kızmaların felaketim olurdu
bir adım daha yaklaşırdı ayrılık
şirretini hangi yürtek taşırdı bilmem
hangi insaf görmezden gelirdi
ağırlığını elinin
harçlık verir gibi basardın şamarı
/çoçuk bu
kapıyı çalmanın bedelini hangi gün
ödemedimki
sen istedin gittim işte
dibine dibine yol alıyorum cehennemin
dilediyin yerdeyim
hangi sokak cennetki
üşüyorum cehenneme kış gelmiş
uzadı saç sakalım
deyişti giydiklerimin rengi
griyi çok seviyorum başkası olmayınca
uzaktan gördüm bu gün yine aynı yerdeydin
mayın tarlası gibi her yerin
heryerin gülmelere yasak
aynı ucubesin
sorduğun olmamış beni
ben ise hep merak ettim
eski seni sevmelerdeydim
uğradım geçmişimize öylesine bugün
bu gün sınadım aslında kendimi
olmadı
bütün yollara barikatlar kurmuştun
sana gelmenin umutlarını ateşe vermiştin
malumun cehennemin dibiydi her yer
her yer gazabında idi şirretinin
bune belaydı bana yazdığın kısmet diye
tanrıya isyanım vardı bugün
bu gun sokaklarda hatır saymadı bana
aynı şirreti yedim aynı ucubeydi sabah
ve güneş miadını doldurmuş gibiydi
artık göçme zamanıydı
gelemediyim hayattan
yüreğine kalemine sağlık abim
yine güzeldi
👍👍👍👍👍👍👍👍👍