Şişede Korku

herşeyim kibritim ve sensizliğim
yakarım acı bir sigara
tutuştururum bir oda dolusu karanlık
böcekler koşar pencereme
kahraman olurum gecede
ve şarap bulurum açık büfede
çıkarız gölgemle kimsesiz caddeye

evler mezar taşı
ölülerin uyku sesi içlerinde
baktıkça yıldız doğurur
anaç yıldızlar ggökte çağalır
çıplak hilal utanır
hızlı hızlı giyer kirli çamaşırlarını
ak bulutlar yoktur

ağaçlar evrenin nöbet erleri
dimdik dururlar uykusuz
fısıldaşırlar aralarında
el kol hareketleriyle çağırırlarda
gitmem yanlarına
rüzgar vız vız kurşun sıkar arkamdan
yüreğimde derin sızı
yaralıyım...
duyarım ara sıra sirenlerini
devriye gezer sessizlik

camlarında hırsız ışıkları
sokak lambalarının
açık perde ararlar
ellerinde keskin kılıç
uykuyu doğrarlar
bir kızın gözlerinde
soğuk elleri havanın
tüysüz teninde
imdada yetişir çarşaf
ayaklanır hisler içimde
gitmek ister sözcükler uykusuz güzele
şeytan günaha gelmiştir
aklımda bin türlü kötülük dolaşır
ve kavgaya tutuşur
günah ile sevap
iyiler ölür kötüler kalır
günah kazanmıştır
lakin görülmüştür kavga
bir tabur yağmur göndermiş sema
yakalandım...
kaçmak isterken saçak altına
bir el çeker beni kolumdan
yıkılırım kaldırıma
heryerde eli silahlı korku
yerlerde patlayan mermi
tüylerimde diken diken ürperti
bıraktım kendimi
görünmez yaratığa
dişli bir dişiydi
kan heryanımda
utanıyorum...
pişmanım yoldan çıktığıma
...
evden uzakta
gözlerimi açtığımda
sabaha karşı
hiç gece olmamış gibi
apaydınlık heryer
elimdeki kan şaraptan
ya sokakta ne arıyorum

kurumuş ıslak yollar
kuşlar gülüyor
etrafımda çocuklar
ve giyinmiş çıplak kızlar
anlıyorum
şarap içiyordum