Siyah

Artık yolları seviyorum ve tenhaları
Renk cümbüşünde siyahın en alt tonunu
Yakamoz düşer... düşer elbet bir denizin en mavi tarafına
Sol tarafımı alır bir gece yarısı
Ve sen ey düş perisi
Ne zaman yitirdin kimliğini... Asi bir mevsimin neresindedir sevdan
Düşen hangi yaprak saçlarının en sarı tonunu güze çevirir.

Ellerim kuruyan bir dal
Ellerim her mısrada kırılan bir kalem gibi
Yüzüme dokunuyor bir gece yarısı yaralı bir ceylan
Su içerken ürküyor gözbebeğimde güvercinler
Tüm kafesleri parçalıyorum ardından
Gökyüzünde siyah kelebekler uçuruyorum.

Bir kenti sevmek gibi
Bana dönük olmalı bir namlu gibi yüzün.

Nereye gider şimdi bu giz
Avuçların hangi tende ısınır
Bir sabahı daha karşılıyorum, gözlerimde vurgun yemiş tüm menekşeler.
Bir baharın ardından yeşillerini yoluyor bir iklim
Yanı başımda devriliyor tüm asırlık çınarlar

Ben en çok yolları sevdim
Ve
Tüm gidişlerden sonra ardında siyah bir sayfa bırakabilmeyi.

Sonra şarkılar söyledim, alev alevdi dudaklarım.
Serseriydi adımlarım
Hayta bir ifade iliştirdim yüzüme, tükürdüm yüzüne bir hüznün
Hüzünkovan kuşlarına benzedi duvarlarım.
Bir gece yarısı
Küçücük bir yalnızlık ve kör bir uçurum kadar kaldım.

Tırnaklarımı geçirdim dağların yamacına
Kanayan bir güle benzedim, bulut oldum, yağdım
Bir şelale gibi gözlerinden aktım hayatın

Aşkı siyaha boyadım yitik bir çölde.
İyiler siyah giyer... Bedeviler de...
Anladım...





05.02.13-URFA