Siyah Şarap
Evet, işte bir şiir daha,
Bir şiir daha acıların hatrına,
Bir şiir daha yalanlara,
Bir şiir daha aşkıma,
Doldur ustam, kavuştur kadehi siyah şaraba...
Kendi kendime hediye ettiğim bir şiirdi,
Bilmiyorum, belki bir şiir belki hislerimdi,
Belki bir yakarıştı,
Ulaşmasını dilediğim sevgiliye,
Söyleyemediklerimdi gözlerine bakınca,
Suskunluğumda çığlıklar atan,
Artık ses vermeliydim bu sessiz çığlıklara,
Kaldır bir kadeh daha siyah şaraptan!
Bir kerecikte benim için güler misin?
Ben bilmiyorum gülmeyi,
Doğduğumdandır gülmüyorum belki,
Sen gülde, istemem senden bir şey daha,
Sen mutlu ol yeter ki,
Ben ararım mutluluğumu siyah şarapta..
Bir damla bile kalmadı gözlerimde,
Kuruttum tüm gözyaşlarımı,
Sırf aklandırmayayım diye, sihay şarabımı..
Ve işte bir başlangıç daha bir sondan sonra,
Başa sardı yine kaset,
Sonu göründü bir başlangıcın daha,
Dibi göründü bir kadehin daha,
Doldur usta, ben doymadın siyah şaraba...
Hani ozanlar derler ya,
"Ben giderim adım kalır dünyada."
Ben de diyorum ki "ben giderim ahım kalır dünyada."
Onlarıda katar içerim, siyah şarabıma.
Bir şair var mıdır ki,
Dertlerime ortak olacak,
Beni kendinde bulacak,
Beni kendinde bulduracak,
Bir yiğit var mıdır ki,
Benimle siyah şarabı tadacak?