Sobe
Bazen karalaşır ya efkâr
Asılır şafağın mor çengellerine
Ezgilerin sağırlaştığı zamandır o
Dudaklarını ıslatmak istersin, yitik sevgilinin döşeğinde.
Ahh
Bu Eylül halleri
Güz gözlü akşam ertesileri
Buruşuk kalkmayı bilir misin sen
Kirli kâğıda yazılmış kutsanmamış şiir misali bumburuşuk
İşte o zaman sararmaya başlar cigaranın zıvanası
İçinde boşaltırsın hayatı duman edip
Ciğerlerini tükürürsün minderlere
Kan renginde kirlenir
Başına yaslanan döşek.
Ölüme sırnaşmak bu
Saklambaç misali kovalamak hayatı
Kuytu köşelerde
Ve
Sobelenmek günün birinde.
Sağım
Solum
Önüm
Arkam... Sobe
Tarık Tanış...
Başlık içerikte tam anlamını bulmuş, akışında birden çok mana hasıl oluyor düş arkasında, imgeler birbirini öpüyor hani öyle oturaklı ki birini diğerinden üstün tutamıyorsun... Tabiri caizse dibine dibine vurmuşsun Tarık... Bunca birikmişlik... Kaç duble paha biçilir bu servete...
Bir hayatı, bir şiiri bir eylemi, bir seni...
Tebrik ederim...
İşte o zaman sararmaya başlar cigaranın zıvanası İçinde boşaltırsın hayatı duman edip Ciğerlerini tükürürsün minderlere
Bece bunun adı sobe yerine "bile bile LADES olmalıydı kalem dostu. Duyarlı yüreğini kutluyorum