Soğuk

havalar soğuyor
bağışlamasız iklim
tüm sessizliğiyle sokuluyor
saat saat değişiyor huylarımız
ne kadar mühürlü olursa olsun
bir bir kırılıyor
sanki hiç açılmayacak gibi
kalplerimiz
küllenmiş güzelliklerimizi
keşfeden duygularımız
yağmurun sesiyle uyanıyor
geçmişin tozlu ayrıntıları
pişmanlıklarımızı artırıyor
kırılganlık anılarımız geliyor gözlerimize
nasıl da yoruluyoruz
hayal kırıklıkları ile dolu
takvimlerimiz
değişen bir şeyler neden yok
bugüne geldiğimizde
neden kalbim boş
geçici sevinçli günler
bırakıp gittiler
dışarıda soğuk
ruhum dağınık
her şey yük geliyor
sabah ayazı yedim bugün
gözlerimde dertleri
her gün soğuk yıldırımları vuruyor
bu kış nasıl sevecek beni …
15.10.2019 / çengelköy