Sokak Çocuğu Bekleyişte (son)
Bir sokak çocuğunun yüreğinde ısıtıyorum ellerimi...
Ve
Gözlerinden bakıyorum yalnızlık iklimine...
______________________________________________________
Aydınlık bir tebessümdü gözlerinin derininde
Bir başka şehrin ağrısı kapansa da yüreğine
Ve göç saatlerinin yılgınlığı yapayalnız bıraktıysa da şaşkınlığını
O geçmişin gölgesinde elleri sinesinde öylece bakıyordu gelen gidene
Öylesine derinde...
Annesine benzetiyordu al yazmalı kadını
Rahmetli pederini anımsatıyordu kasketli tütün tabakalı amca...
Kendini kaç duvara çarptı bilmeden
Bilmeden kaç defa soludu karanlığın korkusunu
Yalnızlığı ,sızıyı ,kangren kederini ...
Dokunduğu her aynada bir ıslak yüz bakardı
Sızılı bir efsun yayılırdı gecenin teğetine
Gözü kara dilekler vurulmuştu zehirli keşkilerle
Nöbetteydi uykusuzluğu gözü dalsa da ansızın
Yaralı bedeni direnmeyi öğretmişti, körleşen izan içinde
Müebbet saymıştı zedelenen yaşamı...
Dengelenmeyen korku özlemle karışıktı...
Nefesinde yenileniyordu geçmişin desenleri
Yan yana dizilirken anne baba kardeşleri
Sıcak ekmeğin buharına değdi gözbebeği
Yürümeyi öğretmişti annesi konuşmayı gülmeyi
Lokmaya sevgiyi katık etmeyi
Üveyliği öğretmişti yetimliği
Sokakları göstermişti işaret parmağıyla...
Yalnızlık ikliminin daimi müşterisiydi artık
Dilinde özlemin sızılı sesi
Gözlerinde hüznün aşikâr neşesi
Yüreğindeki sızı yaşam kesiği...
Bir yığın eski hayale dalgın
Kum sıcağı hüznüyle sokak lambası altında
Yırtık gömleğine sıkı sıkıya sarılmış
Damarlarında sızlıyordu anılar...
Sırıtıyordu yaşam geride kalan ihanetliğiyle
Bir yudum daha sunuyordu gece katranı
Meçhule giden ayakları kan revan
Ruhunun gömleği sevgiden yavan
Ölüm konargöçer kelebek gibi
Derin bir acı dudağında feryadı...
Medeniyetin ortasında
Duru hayallerini yitirmiş
Gelen geçenin tekmesinde maruz çehresi
Perişanlığı bir el uzatımındayken
İnsanlığın vicdansız elbisesi
Rotasını şaşırmış vakit
Gündü mütemadi kanayan...
Su misali akıyor karanlık ışıksız dünyasına
Ne sığınacak bir yürek
Ne ekmek yiyecek bir kapı
Ne de başını okşayacak bir el bulamıyordu
Adı sokak çocuğu
Adı bilmem kimin doğurduğu
Adı tinerci ,ballici
Yargısız infazların hayta dudağından salınan
Adı serseri gece yolcusu!!!
Gözlerine diz çöken çığlığı
Teninden süzülürken
Daha onbir'inde ölüm diliyordu esareti
Baharında toprakla derinleşmek
Yapraklardan yorgan düşlüyordu bedeni...
Adı mehmet'ti
Adı ahmet'ti
Adı can'dı
Ne fark eder adı neyse neydi
Onlar canandı bir vakit
Onlar insanoğlu insandı
Umudu olan küçücük çocuklardı
Gülümseyen bir zaman
Onlara 'bizimmiş' gibi bakmadıkça
Kalakaldıkça uzanan elleri
Yakılası insan manzarası çoğalacak beyinlerinde
Kaderin urganına mı bağlı gelecekleri
Yoksa armağan mı etmeli düşen hayallerini...
İnsan dehşet sunar mı insana
Vicdan dehşet sunar insafsızlığıyla...
Bir yudum insanlık
Bir avuç sevgi
Bir el okşayacak samimi
Bir tebessüm içtenlikli...
Çok mu zor sahi????
Çok mu zor???
Çok mu??
Çok !!?
Nasıl içime vurdu şiirin şair , nasıl etkiledi . Tüm sokak çocuklarının çığlığı gibiydi . Zor değil aslında , yürek işi . Tebriklerim gönülden .
''bir ılık tebessüm nelere baki''
bu söz bile çok şey anlatıyor.. öyle akıcıydı ki şiir ,öyle derindi ki.. duyarlı yüreğinizi,güçlü kaleminizi kutlarım..
inciden çok daha fazlasını hakeden bir şiir.. tebriklerimle..
usta kalemi
yürekten kutluyorum
👍👍👍👍👍👍👍
tebrikler yeter mi ?
demiş bülent abim...yetmez..!!!!!
sen harikasın abla harikaaa...
tebrik çokca... sevgimle...
insan , çocuk kavramları sokak kavramıyla ne zaman bir araya gelse bir dramın bir hüznün öyküsü başlayacak demektir. Bir parkta bahçede otururken yanıbaşınızda , ayakkabıları ya kendinden büyük ya sürüklenmekten yıpranmış, giysiler eskimiş ve kirli, saçları darma dağınık yüzü bakımsızz iki siyah gözün boş bakışı ve kara kirli uzanan iki küçük el... sokak çocuklarından bir manzara. Bu İçinde bulunduğumuz sistemin yarattığı bir insandır. Çöken ekonomilerle dağılan ailelerin ya da bozulan toplumun aile üzerindeki yansımalarıdır şiirin konusu olan çocuklar. Baskılı toplumlarda yasak ilişkilerin, yoksul ailelerde doğan ama bakılma şansı olmayanların, anne ya da babasını hatta her ikisini kaybeden kimsesiz çocukların öyküsü yoktur aslında. mekan hep aynı yokluk ve sahipsizlik süre gelir . Devletin sosyal devlet olme ilkesi kapitalizmin ateşinde eritimiş çocuklar sadece ve sadece insanların yüreğine teslim edilmiştir. Oysa insanların da ruhlarına inilen asma köprüler çürümüştür çağın azgın kışında. İşte gittikçe çoğalan sokağın yavrularına sahiplenen tek yer yine sokak anneleri olmaktadır. Güzel bir şiir Hazel Hanım. Tebriklerimle.