Son Bakış / Babam
Sıkıntıya düşmem ağır gelirdi sana
Telefonda hatırımı sorardın daima
Seni ziyaret ettiğim zamanlarda
Beni kucaklardın fedakarca
Bir gün telefonum çaldı
Hadi oğlum gel hazır kahvaltı
Beni görünce kabarırdı iştahı
Yemeği yerken içime düştü bir sızı
Garip bir acı çöktü içime
Babam rahatsızlanacak diye
Öğlen bir haber geldi cebime
Baban hastanede yetiş diye
Yollar bitmedi giderken
Kalbime afakanlar inerken
Ya ölürse diye inlerken
Kendimi yedim çaresizlikten
Başucuna vardım konuştum
Bir şey söyleyemiyordu sustum
Gözlerini gözlerime dikti
Son bakıştı bu ciğerimi deldi
Göz göze gelemedik sonra
Bir ara doğruldu sonra geri düştü ardına
Doktor yetiş diye başladım feryada
Hemen aldılar yoğun bakıma
Zaman adeta durdu
Herkeste garip bir duygu
Hayatımın çınarı gidiyordu
Doktorlar adeta seferber oldu
Dayanamadı yaşlı bedeni bu savaşa
Her can mutlaka gidecek o diyara
Dünyada çektiği ezalara cefalara
Yeter bitsin dedi Rahman-ı Ala
Bu şiirde anlattıklarım tamamen gerçek Babam 28.04.2010 da vefat etti. Vefat etmeden 1 gün evvel beni aradı yarın gel oğlum dedi sabah bisiklete atladım gittim sabah yemek yerken içim daraldı babamın yüzüne baktın babama bugün kötü birşey olabilir dedim bel ki öğlen haberi bile gelir diye düşündüm. öğlen haber geldi hastaneye koştum bir ara babam konuşamadan sadece yüzüme baktı aradan zaman geçti yatağından doğruldu elim sırtında idi midesi bulanmış birşey çıkarmaya çalışıyor ama çıkaramıyordu elimle ağzını yokladım dili kitlenmişti. sonra arkasına üstüne düştü sanki arkasından bir güç çekmişti sonra komaya girdi doktorlar 10 dakika mücadele etti ama kurtarılamadı. İlginç olan bir olay ise babam o gün sabah bir rüya gördüğünü anlattı bir tünelin içinden kamyonla geçerken jandarma onları çevirmiş. Jandarmada Azraili A.S olarak geçiyormuş neyse kafanızı ağrıttım dostlar sağlıcakla kalın