Son Bakışla Gidiyorum
Şiir diye satırlara yazdıklarım
Bırakılan bir mirasın
Baba sesinden kulağıma, oradan yüreğime
Har vurup harman savrulan mısralarıydı
Şimdi elimde kalan üç beş heceyi
Hangi köşeye bırakacağımı düşünerek
Sessizce gidiyorum...
Binlerce yolu eleyipte
İki yol arasından kaçışlarım
Varolan ayaklarıma inat durmam
Dudaklarım har iken susmam
Her susuşta haykırışımdan korkmam
Tercihli yollarımın engellenmesiymiş meğer
Şimdi istikameti belli olan bir yoldan
Gelecek sesi beklemekteyim
Hangi saltanatıyla serilecek bu yol
Gözlerimin önüne bilmiyorum
Azığımda binbir muamma ile gidiyorum...
Evimin en kuytusuna çekilmişim
Gecenin simsiyahını onurlandıran
Birer kandil gibi yıldızlar
Ve derin düşünceler, anılar, hatıralar
Her şeyden daha karanlık yanlışlar
İlk defa acı ile izledim gökyüzünü
Elimi uzattım tutmak hevesiyle
Alem üzerime aktı
Bana biçilmiş geceyi giydim sırtıma
Semalarda ağlayarak, fırtınalar kopararak
Bu gece yağmurları ben yağdırdım alnına
Sana ıslak bir buse bırakarak gidiyorum...
Ruhumun penceresinden baktığım aynam
Yanlış zamansız bakışlarını bıraktı yüzüme
Bir güvercin, bir yağmur damlası, bir gül bile
Kendine yer bulabilirken
Ben beni bulamadan, sırrına eremeden
Aksimi tekrar edip duruyorum
Ama göremiyorum
Çaresiz, zerresiz cismimi aldım ve gidiyorum...
Yapamadım ah sevgili!
Unutmayı da hatırlanmayı da
Seninle ve sensiz dolu yaşamayı da beceremedim
Şimdi sırrını bizzat kendi taşıyan bir binek
Beni alıp götürecek
O gelmeden, gece sabaha ermeden
Siyah bir berenin altından
Badem gözlerinle uzun uzun bak istiyorum
Çünkü ölmek üzere olan deli bir kısrağın
Gözlerinde kalacak son bir bakış varmış
Bunu senden biliyorum...
Gözlerimde kal vazgeçiyorum her şeyden
Sana buse bıraktım üflediğin o neyden
Emanetini aldım son tanem emanetime iyi bak
Ben gidiyorum...
Şair gitmelere durur....yürek kalmaların cenderesinde....aşk hep gizli bir yaradır aslın da....yaşanamayan geçmişte....dur demek olurmu ki....sus demek olur mu....bekle yağmur yağacak üşüyen ellerine
abla mükemmel bir şiir di