Son Kez Dolduruyorum Gözlerimin Içini Ve Sonra...

Son kez dolduruyorum gözlerimin içini ve sonra...

Suretinden iki ayrı Kaf dağını
Masallardan çıkma mutluluk maskesiyle
Elma ağaçlarına bağışlıyorsun
Gökten düşen üçlü, herkese yetebilsin diye...
Kelamlarında ıslak darbeler aklanıyor
İzleri işkence mağduru düşlerde...
Denizin romantizmini tebessümlerle doyurup
Her kıyıda martıların kanatlarını yak
Daha kayıtsız kalıyorsa ağlayışlar.

Belki çapulcu düşler peşinde
Kap-kaç mağduru dudaklarınla
Yudumlayacaksın ihtişamı kaçmış burukluğu.
Bileklerinin ince Nazanlığı
Turna türküleriyle şahlanacak
Ve umutsuzluk gibi beş kuruş paraya
Ağzında ki sakız bile alınamayacak...

Yıldızları bağrına indirdi
Şımarık siyah gece...
Irmakları, kan dolaşımında yaslandı kalbine
Doğa ananın...
Anka kuşunun pençelerinde,
Sımsıkıya kanıyor ayrılığın kasveti
Dersini alıyor depremlerle dizlerin...

Seni son kez bahşediyorum dizelere
Sarı sayfalar ateşleniyor
Tüm kapıları kapanıp iyiliğin,
Doğa ensemde tokat gibi bitiyor...
Üzülüyor iyi çocuklar tozlanan hayallere
Ellerinde elma şekeri mutsuzluk...

Dudaklarında son bir kevaşe ses belirmeden
Son sözü ben sürüyorum bu sefer
Dudaklarımın namlusuna;
İz bırakmadan kaybol hayallerden
Rahat bir cehennem köşesi seçeyim senin adına...