Son Kişot

Benim,
İki elim
Gözümün önünde dursa,
-''Elim nerde?'' deyişime şaşanlar,
Rasyonel sofist descartes'in
Zavallı şovalyesine baksınlar...

Mızraklı bir yanak gibi
Önde dişleri,
Ve peşi peşin ardına değirmene seferlerr!
Bir mızrak kanını ekmekten çıkarırcasına düzenlerler!
Şafak körlüğünde,
ve daha ekmek bulunmadan evvel!

Birde,
Üstad gazalinin zincirli dizelerine,
tutsak gözler oturtup,
Ezbere sayardı rüzgarların adını,
''toprağa ve suya'' sorup!
Aklına kalbine koyup,
O suyun ve toprağın başına geldi de!
Yağmurlar konuşup, fideler ekti!
Orman büyüdü,
Beş günde...

Sonra,
Lüleli güvercinler kondu, kurumuş ağaç dallarına,
Naçar ahalisi,
O kar beyazı, lüleli güvercinlere,
Nar taneleri gibi, nasıl da ''Al Al'' dedi...
Ama o
kadar inanmıştıki
gazali!
Sofraya taş koyup, bulgur! deseler, Taşı Yerdi!...

Kaldı ki, o da
Kaldırım, asvalt, ceviz, onur, gibi bir uğurda, ezilerek yürüyenlerdi
Yada
bir futbol sahasında sakallı bir ot, oydu!
Ve yahut hiçbiri,
O
Rasyonel sofist descartes'in
Zavallı şovalyesinin oğlu
''Son Kişot''tu...

09 Mayıs 2012 110 şiiri var.
Yorumlar