Son Mektubum

Kör, topal sözcüklerdi
Kalemin yamacına yaslanan
Ve
İçimde ki eşiğe uzanan aslandı yalnızlığım
Bazen kükreyen
Bazen de etimi, kemiğimi kemiren






Bir öfke fırtınasında yaralarım kabuklarını söktüyse
İçime ağlamayı öğrettiysem
Acılara gülmüşsem
Ha bir fazla ha bir eksik
Bedbahtlığımı şiirin kulağına fısıldadıysam
Olur olmaz zamanda
Boş verdim kimsesizliğimi
İçimde ki acıyı
Burukluğumu...






Hayata diye; başlık attığım her mektup
Ya da şiir
Yarım asırlık ezgisiz bir ağıttı oysa
Yazdığım sayısız adresiz mektubun kaçıncısıydı unuttuğum






Göğüs kafesime tüneyen mutluluğa bir umuttu pulum
Hep bana, kendime dönen...






Bu sana, kendime, hayata yazdığım son şiir
Ya da ne bileyim son mektubum
Avuçlarıma doluşan kelimeler kanatırken
Tutanaksız acılarım oldu
Yüreğim ağzıma oturdu
Zor, bela yutkundum...






Yüreğimin avlusuna doluşan hayallerim
Kuş olup uçtu
Koştum yalın ayak peşinden
İçimin kanaması topuklarımdan sızdı






Yine yaralara tuz basarak
Bir mektup
Ya da bir şiir daha bıraktım baş uçuma
İçimde ki kör kuyuya taş ata ata
Derinden sustum!






Anladım ki;
Kaç şiir ya da mektup yazarsam yazayım
Tanrılar sağır ve dilsiz
İşlerine gelmedi duymak beni
Tıpkı sen
Tıpkı siz gibi
Yazacak ne kaldı ki
Bu son mektubum...

25 Temmuz 2015 352 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar