Son Öpücük
//Tavaf Eder Eteklerimde Ölüm//
Karınca uykusu gibi hayat
Yaz kış çalışan
Ağustos böceği molasıdır ecele pusu kuran
Sevgi meşalesi elinde
Hoyrat poyrazlara nem olan
Karanlık kuyularda Midass'ın yankısı
'Ölüm gerçektir' şakaklarında dem vuran.
Tabiat göğsünden emzirecek Kibele'nin dudaklarını
Bir zerre kök salarken saçaklarından
Gök Tanrı'nın gözbebeklerinden sulanacak
"Eflatun"/ rengi idoller işledim tenime
İğreti aşklar gibi düştü dizlerimin dibine
Bir nefes çektiğim bohem bir hayat
Ölüm, tavaf eder nefesime
Ve bir sanrı gece yarısı düşer iliklerime
Kaçmak varken sabahın düşlerine
Vuruldum topuklarımdan sin'ime
Toprak kokar güneş vurgunu gözlerim
Ben hala
Yaşamın çığırtkan patikasında gezerim.
Artık teslimiyet mangası kol gezerken devriyesini
Bir tarafı eksikti yüzümdeki masumiyetin
Çıralı bir odada pişiyor sanki bedenim
Etraf kör karanlık
Nur yüzlü peri okşuyor saçlarımı
Korkma...
Ser'imin altında pusmuş ruhum
Tavaf eder eteklerimde ölüm.
Solgun meşalenin titrek bakışlarına
ısmarlanmış bir hayat
Rüzgârında kaybolan
Boş bir kavanozun dibinde seyrederken anıları
Yakaladıklarım kaldı heybemde
Şimdi zılgıt çekiyor huriler ellerimde
Gözlerim kapalı gidiyorum
Sahte dünyanın eşiğinden
Veda busesi eşliğinde
Son öpücük...
Ve bu Siirede benden bir Öpücük Cok güzeldi candan Kutlarim
Özgürcocuk Kalemin Özgür kalmasini diler
Boş bir kavanozun dibinde seyrederken anıları Yakaladıklarım kaldı heybemde
Şimdi zılgıt çekiyor huriler ellerimde Gözlerim kapalı gidiyorum Sahte dünyanın eşiğinden Veda busesi eşliğinde Son öpücük...
ömür panoramasına
farklı pişmanlılarla dolu bir bakış
ve iyi bir anlatım tebrikler