Sona

Çakıl taşlarının saflığına büründü

Tüm aynalar

Aynalar ki sessiz bir fırtına

Biliyorum yine çalacak bam tellerin

Suskun ahiret düşleri yansıyacak omuzlarına

Ağaçların tepesine serçeler konacak

Atışacak aşk aşkla...


Ben ise Sona... Sana...


Sessiz bir geceden geldim

Koynuna indim ince ince

Fısıltı yağmurlarına kapılan çiçekleri

Sıcaklığında ısıttım

Rüzgarın sesine kulak verdim... Hey hat!...

Okyanuslar dolusu kucak açtım

Sesinin tınısına geldim

Ve teninin pürüzüne sakladım kendimi...


İçimdeki gökkuşaklı semalar açılırcasına...

Şiirler astım gözlerine

Kirpik tarlasında suladım gözyaşlarını...

Dudak çizgisini doldurdum aşk iziyle

Kalbimde senden başka memleket yok

Rüzgar rüzgar sen korkarsın

Benliğim de...


Yine de

Kırılgan duygularımı darmadağın eden

Sözlerin acıttı tenimi...


Ve işte...

Yumuşak boyunludur gece

Ve güven arzusu göklere çıkar...

Sevişgen dudaklarının çizgilerinde,

Şefkat filizlerini yeşertirken,

Arzunun kül edilme isteği

Tenimin acısında dolaşır...


Ve yine

Güven,

Yanmış dağların anızlı topraklarında,

Kaybolur gider...



E F T E L Y A...

(Akdeniz’i cebinde taşıyan kız...)

23 Ekim 2019 92 şiiri var.
Yorumlar (6)