Sonbahar
sütlü kahveyle,hardal sarısıyla,gün batımı kızıllığıyla doğamdasın...
ve o gül kurusuyla dudaklarımdasın...
bir eylül öğleden sonrası parkta,yağmurda tek başına bırakılan,
o ıssız bank gibiyim...
oysa sanırdım ki kalbinin sahibiyim...
tıpkı kuru yapraklarının ki gibi doğaya karşı yürekleniyorum...
sonra oradan oraya bilinmezliğe sürükleniyorum...
sonbahar,öldürsün artık aşk beni, yalnızca diliyorum!