Sonbahar Yağmurlarını Sür Kirpiklerine
Hangi gözyaşı kıyısında oturan aşığı boğmaz ki
Ve hangi sevda vardır ki acının rüzgarında yelken açmasın
Avuçlarında cennet büyütüyordun di'li geçmiş zamanlarda
Şimdilerde bir meczubun dilinden konuşuyormuşsun 
Aşk mı yaktı göz pınarlarınla suladığın çiçekleri
Yoksa cehenneme mi döndü ayalarında gizlenen irem
Hangi sevdayı kanattın umarsızca
Ya da hangi gözde bulamadın maneviyat servetini
Şimdi yokluk içinde biçaresin
Bir tutam umuttu senden istenilen
Bir yıldız gecesinde geceyi seyretmek yar omzunda
Tutup ay ışığının elinden
Denizde yakamoz kovalamak
Aşktı istenilen
Ağlatmak...
Ağlamaya sebeptir bilemedin
Ağla şimdi özgürce
Sonbahar yağmurlarını sür kirpiklerine
İyi gelir 
Hasreti koklarsın yar sözünde
Bir güz gecesine siner sıcaklığının merhemi
Sarılırsın dallarına
Bir umut doğar güneşi gördüğünde 
Cam kenarına asılır hüzünlerin
Belki döner matemin neşenin yollarına
Yanılırsın
Yanıldıkça daha da acıtır aşk
Göz yaşında boğulursun soluksuz
Kıyındaydım bir zamanlar
Fırtınaların vardı
Dalgaların ıslatırdı kuruyan bedenimi
Avuçlarımda büyüttüm senliğimi bilirdin
Şimdi sensiz kıyıların 
Sensiz dalgalarında kuruyorum 
Hangi aşk 
Yamaçlarında fesleğenler saklamaz
Ve hangi aşk
İmkansız değildir ahir zaman döşeğinde
Bahanesi yok
Artık geceler sürünür gündüzün gölgesinde
Sözcükler sevişir dilimizin ucunda
Düşler ölümün habercisidir 
Kaçış yok kaderin adressiz mermisinden
Dökülen her kan sevdanın acısıdır 
Bilesin
Aşk bu şiddetle acıtır yârin  göğsünü
Mekan tanımaz
Yurt bilmez
Avuçlarında büyüttüğün cennet
Kar etmez
Cehennemdir aşk
Ateşi mecaz
Hadi cenneti n gölgesinden kalk
Aşkın cehenneminde yanmak 
Sevdasını acıtana hak

Bahanesi yok diyen mısraları hasıl ne kadar çok bahanesi vardır şairlerin.
Şiir üzerine başa dönüp, sonu gören bir tavır ile yazıldığı beyanım olacak, ne kadar doğru bilmeden.
Kutluyorum hocam,tebrik ve saygılarımla...