Sonsuzluğun Gücü
Ne olurdu
Yağmurlar gibi yağsaydın
Karlar gibi eriseydin ellerimde
Ya da
Yağmurlar gibi yağsaydım
Karlar gibi eriseydim saçlarında
Oysa,
Ateşler bile çok daha tatlıydı
Tek resimlerden, ayrılıktan
Bu güç,
Nerelerden geliyor kahverengi?
Dayanıyorsun gerçekten
Ellerinde,
Sonsuzluğun gücünün
Saklı olduğunu biliyordum,
Fakat bu güç,
Sonsuzluğun gücü,
Senin şairine karşı da
İşe yarıyor muydu?
Aç avucunu kahverengi
Bırak düşsün, gitsin
Uzaklara uçsun o güç sevgilim
Bu seferlik
Benim sonsuz aşkım için
Yenil,
Kaybet,
Ama güzel yenil
İliklerine kadar yenil ki
Dayanacak hiçbir gücün kalmasın
Ve
Dön, sarıl bana
Ne var ki
Çok da uzak değil
Hemen üç adım ötede
Kayıp şehrin içindeyim
Hala Turhal'dayım
Döndüğünde,
Zaten her şey
Fazlasıyla benim olacağı için,
Şair nefesimle,
O sonsuzluğun gücünü
Ellerine, daha fazlasıyla
Yeniden yaratırım ben
Hem o zaman
O gücün sahibini
Benim ellerimde avuçlayabilir
Böylece,
İkimiz
Ellerinden,
Gözlerinle ve dualarınla
Sonsuzluğa uçabiliriz...
...
Güneşten damlayan
Sapsarı gözlerin vardı
Ayrıca o yıldız da
Kaynağını onlardan alırdı
Birlikte yazdığımız
Ve
Birlikte yaşadığımız
O üç beş şiiri sürekli okuyarak
Aşkın,
En güzel tonuna kavuşmuştu gözlerin
Kahverengi olmuştu,
En sevdiğim olmuştu...
Özledim...
Ben sonsuz güçlerden
İşte bunu özledim...
Öldürüp aynı anda dirilten
Beni şair yapan
Bu sonsuzluğu özledim..
E hadi kahverengi
Aç avucunu da
Her şey yolunu bulsun
Ben de
Şiirlerini koklayıp
O gözlerinden öpeyim,
Sonsuza dek
Kahverengi olayım
Kahverengiye karışayım...