Şövalede Bir Kader




Vahşi sarmaşıklar ölü heykellere sarılmış
Birbirine sırtını dönmüş mabed aynaları
İnsanlık nehirde mecnun su damlacıkları
Hepsi de birbirine hem yakın
Hem ufuklarca uzaklaşmış
Adsız seylâplar misali denize akıyor
Yüzü yoktur bu hazin ve patetik akışın,
İsimler fildişi çehresizlikler saçıyor
Her damla: hem öteki hem kendisi,
Yakınlıkla zehirlenmiş, uzaklıkla bileylenmiş
Vuslatlara hasım pusular efendisi
Kâhin ırmaklarda akıyor



Haşmetle çalkalanan flu vizajeli bir denizde
Geceden ve nebulalardan dokunmuş
Şafaksız bir sükût giyinmiş zamanın tenine
Asırların güzelliği zarif ve değirmi ellerinde
Füsunfeza ve romanesk bir kadın,
Süblim parmaklarında billurlaşmış ketum gizler
Şövalede bir kör ressamın
rindane hisleriyle alla prima çizdiği
kandilli ve rengin bir kader,
Ve kıyısında mutlulukla intihar eden şehirler



Yalnızlıkla kutsanmış çiçek kolyeleri
Asılmadan önceki bir kraliçenin boynunda
Denize kavuşmuş bir nehrin sevincini yaşatmıyor bana
Yaşamış olmanın onulmaz bulantısında,
Bir tek uyku mezar taşı gibi benden yana
Sükûn içmiş bir yeşildi yabani gözlerin inan bana



Birinci kat göklerde
Kimi taç yaprakları kapanıyor
Belki yeni bir tufanın tarrakaları
Kararsız ve yepyeni yağmurun sesi çınlıyor
Sağanakların sesiyle yoruluyor zaman
Büyüyor aksak yalnızlığım kehkeşanlara sereyan,
Normandiya umutlu ütopyalarımı kuşatıyor


Susun dinleyin!
Karanlıkta bir yerlerde çocuklar ağlıyor


Gültekin Avcı
Ortaca, 2003


29 Eylül 2025 17 şiiri var.
Yorumlar