Söyle...
Bir yağmur tanesi kılıç keskinliğinde yaraladı tenimi
saçlarımda aheste bir melodi ve can çekişen bir kemanın tınısı kulaklarımda
Sen tanrının heybesinde çürümüş ey kadın,
söyle bana Adem'den kalan elmaları sen mi çaldın dalından,
yoksa sen elmanın diğer yarısının günahında mı sakladın suretini...
güneşin siyah bir çarşafın ardından yansıyan dağ gölgelerinde,
yorgun düşen düşlerinin ayyuka çıktığı zamanlarda mı bıraktın gözyaşlarını,
yokluk denen şiirlerde...
sen çamura batmış ruhunla mı yaktın sürgün şehirlerimin ışıklarını...
kaldırımlarına parça parça dağılmış cesedimi,
soluk matemlerinle mi çıldırasıya paraladın dizlerini,
kanattın mı bir kuş kanadında umutlarını,söyle ey kadın!!
sen hangi masalın diyarında yok ettin bizsizliğimizi söyle...
söylesene...
tebriklerimle