Söyle Hangimiz Güneş
Yığın yığın birikmiş kirliler var ruhumda
Sevdayla yıkayacağım nefretin  lekelerini
Çıkar mı bilmem 
Biraz da gözyaşına batırıp,
Zamanda bekleteceğim
Kara/nlıktan ağartacağım hepsini
Bırak dalsın gözlerim gözlerinin ferine
Söndürmesin kandillerini irisin
Kaç bahar geçirir orda gayrı bu gönlüm bilmem
Kopar zincilerini tutsak olmuş bedenim
Tüm fotosentezler i içinde biriktirsin umutlarım
Prangalasın oksijenlerini
Yeşillerine boyasın bakışlarımı
Ege'n gibi
Akdeniz'in gibi
Sen gibi yeşil...
Arınsın irinleri karanlığın 
Çapsız birliktelikler de senin isteğinle olurdu 
Pi sayısı üç virgül on dört sen istiyorsun diye
Neden düz hesap olmazdı
Mesela  üç
Tanjata kotanjata ne gerek vardı
Gözlerimiz yetmez miydi aramızdaki bağlantıları kurmaya
Bak bugün de aynı yönden doğmuş güneş
Gidiş rotası aşikar
Neyin kavgası verdiğimiz onca umutsuzluğun içinde 
Sen altmış kilometreyle git ayrılığa
Ben yüz yirmi kilometreyle yuvamıza
Zıt yönlere de gitsek 
Dünya yuvarlak nasılsa
Dönüp geliriz aynı noktaya 
Aramızda altmış kilometrenin hesabı mı olur ha!
 
Sen zerafetini bırakma hiç güneşin
Balçıkla sıva gönlünün saçmalarını ,mabet eylesin menekşe kokulu yaz akşamlarını
Tohumundan çatlamaktayken  bir düğün 
İzlerini kundaklamakta en faşist bir kış
Savunmaya ramak kala
Tek kurşun 
Ve ölüm
Günebakanlar bizden yana dönük
Söyle şimdi hangimiz güneş?