Soylu Aşkımın Karanlık Çağı

Salaş mekanlardaki Pablo Neruda şiirlerimiz gibiydi
Kusurlu aşıkların cadde boyuydu,Romeo&Juliet atıflarımız
Omzumda başın,yakamoz sarhoşluğundaki dönemeçleriydi
Afallayan şaşkın bakışlarımızın buluşmalarıydı,egzotizmden çaldıklarımız

Bahçe danslarında yağmuru süzerdin,kır şapkalarınla
Gökkuşağına kucak açardı,düşlerinin kolları
Her renkte boyardın kelebek kanatlarını,boyalı parmaklarınla
Dönüp gözlerime bırakıp gözlerini,mavinin koreografik tılsımları

Üzerime örtüyorum özlemini,geceyi çekip
Çatık kaşlarımın ortasına vuruyor,düşünmelerin soğuğu
Yanaklarıma uzanıyor hıçkırıklarım,dudaklarıma inip
Nefesim köreliyor,sevdamın metafiziğinde boğuluşu

Kanayan yaraların alacası tükürür dudaklarım
Eylül akşamlarım,yaslı demetler bırakır kapına
Usulca uzaklaşır sesin,telesekreter mesajların
Sağır eden çanlar çalınır,bitap düşmüş efsun gramafon
Kuruyup giden ömürlerimiz,özlemin susuzluğundaki dağılaşlarım

Yapboz lisanı,samiyetsiz aşklara inat
Seni seviyorum ahu gözlü kadın
Seviliyorum hissediyorum,biliyorum,bu hakikat
Bizi geri istiyorum,yakılıp küllenmeden zamanın

Hangi mesafeler seni sararıp soldurur?
Hangi avuntular yüreğimi doldurur?
Hangi kırık oyuncak yeniden oynanır?
Biz aşka küskünken
Hangi kavuşmalar kalkıp,yerinden doğrulur?
Biz kendimizi yaraladığımız kınımızdayken

Seneler kovalayacak,tutsak acımın peşinde
Ölüp ölüp dirilecek,çerçevesi kırılmış fotoğrafımız
Kanayan ruhumun pıhtısı olacak,bir lahit eşiğinde
Durup durup yaşatıp anlatacak,ulağı olmuş zaaflarımız

15 Nisan 2012 33 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar