Soysuz Düşes
Soylu masalların fahişeleri der ki
İntiharla alınan intikamın tadı bu dünyadaki hazların en büyüğüdür...
Dudağındaki kırmızı lanetle renklenen gece de
Gözleri kibir aynasında
Aşk zarını delip geçen kadın
Kelepir sevişmelerin sıcağından çıkıp
Beyaz tenine azmeden şehvetler
Tanrıları utandırdığı saatler de
Karanlığa doğan ihanetlerin
Şeytani tebessümlerini okşuyordu
Eğilip elmacık kemiklerinden öperken sarhoş ay
İki zenne arınıyordu gözyaşlarının saydamlığında
Hayal-gerçek arafında
Arsız ateşlerde yaktığı Külkedisinin
Nankör kıyametinde virane olmuş acılar adına
Yetim zebaniler doyurdu
Uğursuz çığlıklar ayininde
Izdıraptan sıyrılmış ruhunun
Soğuk menfur cinayetlerle
Çatlamış topraklara zerkettiği aşkları
Sadakatin namus yüküyle çürüttü
Dudağındaki kırmızı lanetle zehirlenirken melekler
Cennet omuzlarına dökülen Yasemen kokularıyla soldu
Kızıl senfoniler saatlere sarılıp
Şarap beyazlığında nedametler yaratsa da
Ayaklarına dolanan yabancı korkuları
Göğsünden kopup düşen
Umursamazlıkla katletmesini bilen kadın
Beyaz yelpazesinde sevap sallandırıp
Sonsuz hazları ölümünde taşıyan Düşes..
nedenini bilmiyorum fakat bu kalemi kalemime cok yakin buluyorum...
sevgiler...