Şu Kanatsız Martılar-2

Adını anıyorum, ne tuhaf; boş odamda
Bir gölge oyunundan, arta kalan duvara
Buğday taneleriyle, avunan kuşlar camda
Ben koşturuyorum hep, sen kokulu diyara

Labirent düşünceler, dört tarafımı sarmış
Mühürlenmeden önce, dudaklarımda ismin
Ruhum tutmuş kalbimi, benliğimi çıkarmış
O meçhul mahzenlerde, gizleniyorken cismin

Düşsel bir tabloydun sen,içimde çerçevesiz
Yırtık bir fotoğraftan, geride kalan gözler
Şu kanatsız martılar, uçuyorken neşesiz
Aklımda sen konulu, hep şiirsel o sözler

Ayrılık var, özlem var; her mısrada gözyaşı
Her hecede bir sitem, her nakaratta adın,
Gölgemde anlaşılmaz, bir yok olma telaşı
Okşarken karanlığı, gözleri sen... O kadın

Neden zamansız doğdu, şu gece ufuklardan
Neden aynı mevsimin, çiçekleri değildik
Haber yok boş gözlerle, baktığım doruklardan
Neden hasret önünde, dik durmadık eğildik

Mecbur kılınmış kader, bir tiyatro sahnesi
Şu kanatsız martılar, figüranlar sen ve ben
Kum saatinde ölüm, düşenler aşk tanesi
Ve doğan her güneşmiş, geceye uygun kefen

Islak kaldırımlardan, süzülüp giden yağmur
Düşen yıldırımlarla, yırtılan gök perdesi
Ayrı kalmış hayaller, bakışlarımız mahmur
Takvimler söylenirken, vuslat; ölüm ertesi

Şimdi susuyorum ya, ve sen susuyorsun ya
Hasrete sitemkârdır, şu kanatsız martılar
Dursa ne olur zaman, ve dursa dönen dünya
Durmaz taş plaklarda, senli benli şarkılar

Çünkü bizim sevdamız, yanıp biten köz değil
Ruhumuza yazılmış... Dudaktaki söz değil....

21 Haziran 2014 50 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    Ah o martılar ve aşk tabi ki yazmaz mı şair dolu dolu duygu yüklü mısralar. Kutlarım içtenlikle Ahmet bey...👍