Su Sesleri
Kayalığın üzerine oturmuştuk
Denize karşı
Aşıkların klasik manzarası işte
İki kutu bira da elimizde
Tepemizde yağmur şemsiye gibi
Sert rüzgar tırmalıyordu sesimizi
Biz susmuyorduk ısrarla
İşkencede susar gibi
İçimizde ipildeyen pırıl pırıl deniz
Önümüzde ışıklı pencerelerin yansımaları
En yakındaki cam komşu gibiydi
Tıklatsak su sesi çıkacaktı biliyorduk
Konuşuyordun
Çocukluğunu anlatıyordun
İçimizdeki denizde kağıt bir gemi yüzüyordu
Küçük ellerini görüyordum babanın avucunda
Çay karıştırmanı erkek kahvehanelerinde
Gözlerinde ezanlı minareler
İyiki yağmur vardı
Gururlu gözyaşlarını saklıyordu
Ben demirlemiştim oraya senin için
Götür dersen uzaklara
Yelkenimiz bir olacaktı
Elveda dersen
Rüzgarı alacaktım arkama
Çok sakindin huzurluydun
Milyarlarca ışık parçasını sayabilirdin
Suda oynayan
Hatta bir çocuk suyla oynayan
Ne güzeldin deniz kızı gibi
Yumuşak ılımlı
Soğuk kesme kadeh gibi
İnce ve kırılgan
Sanki ıssız adaya düşmüştük
Ne olur gemi geçmesin diyorduk
Zaman da
Anlatıyordun ben dinliyordum
Yağmur kulak misafiri oluyordu
İzmariti denize yetiştiriyordum
Rüzgar içini çekiyordu
Sen çoğalıyordun
Sevmeye yeni başlıyordun omuzumda
Üşüyordum soğuktan
Bana paltonu bile verecektin hatırladın mı
Kalbin vardı cebinde
ekim,2000
Su.. En berrak nara..Hep hissedipte anlatamadığım,girişipte sonucu bulamadığımdı. Şimdi buldum,başka bir şairin hudutlarında hudutsuz satırları.Nasılda duru sözcükler..Aynı sözcükler kim bilir kaç şairin parmaklarının tozu olmuş,bir avuçtan diğerine düşün payı niyetine dökülüp durmuştur..Ama bu sayfada farklı,bu sayfada bilinenin aksine manâlar örülmüş sözcüklere..Bir sır saklıyorlar,bir sırrı dip bucak kaçırıyorlar ama bir yanlış var ortada,bilinçli bir hata..Neden yüzünü gösteriyor bu sır,varlığından haberdar ediyor ama aslını sere serpe orta yere dökemiyor.. Anlatamadım,niyetimde yok,sırra iştirak edip sırlamaya niyetliyim manayı..Böylesi hasılı,biliyorum. Tebrik ederim..Mükemmeldi yine.. Bu sayfaya gelmek istemiyorum ama engel olamıyorum kendime,kim bilir kaç defa döndüm tek şiir üstünde. Yasak meyve gibi,memnuluğunu bilipte adımlarımı bu yola sürgün ediyorum,niye,nasıl bilmiyorum,oluyor işte..
Şair,o derece betimlemeyi iyi kullanmış ki,adeta bir fotoğraf gibi sermiş önümüze.Su sesi bambaşka bir sestir,huzu bulursun ya bazı sıralar,işte huzu bulduğun şeylerden bir tanesi de bu su sesidir..Bir de buna yağmur damlaları eklenince,diyecek kelam bulmakta zorluk çekiyor ne yazık ki.susmak icap ediyor sanki böyle durumlarda,ya da başka bir şey henüz anlam vermediğimiz duygu da olabilir,en nihayet..
Fazla da şiiri rahatsız etmeyeyim,
Tebrikler Şair,
nasıl güzel...
''Biz susmuyorduk ısrarla İşkencede susar gibi''
burada biraz soluklandım...
sonra tükendi sözcükler...
ben bitiremedim ama...
küçük bir kızın büyümek istemeyen kalbi kaldı geride...
arada hissedebilmek için masumiyeti, uğramalı bu şiire...
saygı ve sevgiyle...
Bu tavrı seviyorum şiirde. Güzeldi...