Şuh Kadın

Hakaik,

acıttığını inkar etmekte ısrarcı ve beni

afallatmanın şevkine kaptırmış kendini.

Kandırma güdüsüne yenik düşen birinin,

küçük çocuğa emanet güvenini

kazandırmak istemesi gibi,

yüzümü okşuyor,

bilinçsizce atacağı yumruk öncesi.


Sabah sarısı yaklaşıp uzaklaşmakta,

ancak aşk bağlarımız nesime kapılmış bir teknenin

iskeleden ayrılma sahnesini

canlandırması kadar olabildiğine kopuk.

Ve vücutların,

gölgelik bölgelerinde

göz kararıyla konmuş yoğun ve sert,

git geller mevcut.


Ben buradayım diye haykırıyor

mahrem hatlarındaki derin ve kırmızı yaralar.

Ama yinede eminim,

yarana merhem sürerken canını acıtacak,

cellat görevi üstlenmiş ırz düşmanı eller var.


Erham ve çamurdan yaratılan insanların bakışları

senin üstündekiler gibi, benim üzerimde.

Her şeyi ortaklaşa yaptığımız dünyanın

aynı ezminelerini paylaşıyoruz,

bu da bir gün aynı döngüyü senle birlikte yaşamanın

ümidini içime boşaltıp durur.


Ortak yönlerimizi kurcalıyorum bavullarda,

mesela,

her şeyden önce hepimiz çamurdan inşa edildik.

Sonra gece,

rengini gözümüze tuttuğunda,

gözümüze giren sadece uyku olacak

ve ikimizde ayrı yastıklarda kocayacağız.

Tek fark,

ben herhangi bir evin soğuk yatağında,

sen ise herhangi bir çamurun sıcak kolunda. 

23 Ağustos 2011 68 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar