Suikastçi Ve Kurban

Kadın karanlık odasında kedi adımlarıyla yürüyordu



Adam her şeyden habersiz ışıkları yaktı

Üstündekileri çıkarttı



Kadın onu izliyordu karanlık penceresinden

Bu takip birkaç ayını almıştı



Adam dolaptan çıkardığı şişeden bir miktar sıvı boşalttı bardağa

Sonra bir başka şişeden başka bir sıvıyı boşalttı aynı bardağa

Saydam ve kırmızının karışımından ortaya çıkan tek şey baskın olan renkti

Adam yarı çıplak vücuduyla penceresine yöneldi

Boş bakışlarla şehirde hareket eden ışıkları izliyordu

Bardaktaki karışımı yudumlarken



Kadının yüzünde tebessüm belirdi

Karanlığın içerisinde kısa bir aydınlanma

Kadının gözlerinden yayılan ufak bir ışık pırıltısı



Adamın telefonu çaldı

Telefonun diğer tarafındaki ses adamın yüzündeki acıyı azalttı

Üstünü giyindi adam tekrardan

Çıkış kapısına doğru hızlı adımlarla yöneldi

İçerisinde bulunduğu felaketten tahliye edilen yolcular gibiydi hareketlerindeki hızlılık



Kadın karanlık odasına ışığı davet eden sokak kapısını sertçe kapadı

Merdivenlerde koşan topuk sesleri yankılandı binada

Şehrin karmaşasında kaybolup gitti



Adam ışıklı bir tabelanın altındaki gösterişli kapıdan içeriye süzüldü

Alelade bir insan endamında

Kendine bardan bir sandalye seçti en kuytu köşede

Işığın uzanmaya cesaret edemediği bir noktada

Her zamanki karışımı hazırlanmıştı



Kadın aynı tabelanın kapısından süzüldü içeriye

Bakışları üstüne toplamak isteyen bir sultan edasıyla dik ve gururlu duruşuyla ilerledi

Bara yaklaştı

Gözleri ışığın korktuğu yere ulaştı



Adam kadının bakışlarını fark etti

Bakışlar değdi birbirine

Uzaktan nefesler dokundu tenlere

Kadın gülümsedi adam başını önüne eğdi

Kadehler yan yana geldi

Kelimeler çiftleşmeye başlamıştı

Kelimeler cümleleri cümleler sohbeti doğuruyordu

Kadehler yakınlaştı tenler ufak ufak dokundu birbirine

Süslü tabelanın ışıkları solarken gün ışığının parıldaması karşısında

Terk ettiler o mekânı



Adam kadının merdivenlerde yükselen bedenini izliyordu peşi sıra

Kadının eli arkaya uzandı adam kadının elini yakaladı

Adamın kapısının üstüne yansıyan iki gölge teke düştü

Kapı açıldı iki beden bir olup girdi içeriye

Yatağın üstünde bir tango başlamıştı

En ateşlisinden

Bir opera koyulmuştu sahneye çığlıklar arasında

Şehvet ve aşk



Günler, geceler, saatler eskisinden daha hızlı ilerledi

Adam zamanın değerinden uzaklaştı

Kadın yüzündeki o tebessümle her sevişme sonrası adamı izliyordu

Gözlerinin gerisinden gelen parıltıyla adamı büyülüyordu

Sevişmenin en haz noktasında durdu kadın

Adamın gözlerine baktı

Adam balık ağındaki bir kedi yavrusuydu

Kadın giyinirken şaşkın gözlerle onu izledi

Kadının yüzündeki tebessüm şimdi daha belirgindi

Gözlerinin ardındaki ışık artık onu ele veriyordu

Adam yastığının altına gizlediği ufak kutuyu tuttu eliyle

Kadın aydınlık odadan karanlığa açılan kapıyı açarken adam seslendi

Bana gerçek adını söyle



Kadın gülümsedi ve adım ?kadın? dedi



Adam vurulmuştu hayatın en acı zehrine kurban gitmişti

Adını saklı tutan en büyük suikastçısı tarafından

07 Haziran 2009 44 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 15 yıl önce

    Bana gerçek adını söyle

    Kadın gülümsedi ve adım "kadın" dedi

    Adam vurulmuştu hayatın en acı zehrine kurban gitmişti

    Adını saklı tutan en büyük suikastçısı tarafından

    Barbara cartland Alfred hıckok karışımı roman tadında kurgusu mükemmel bir şiir okudum tebrikler atakan...

  • 15 yıl önce

    roman tarzinda güzel bir siirdi...tebrikler👍👍👍