Sükut
Düşmüş inci dişleri,dökülmüş saçları
Ecel doyurmuş,toprağa düşen açları
Nedir bu cihanda bitmez kese savaşı
Gözlerden dindirmez,ağulu akan yaşı
Aşk şerbeti içelim,sakinin elinden
Söz'ü pişirip yiyelim,gönül dilinden
Eğer dilin keserse,aşk nakışlarını
Tama ile hırs eylersin akışlarını
Can gövdeden ayrılınca,susar o dudak
Azat olan üryan'ın inci gibidir ak
Kırk beşinde ak düşer kara sakalına
Nefs evin kapıları çarpar suratına
Edepleşir gark olduğun günah vücutta
Od düşen gönlün,kar etmiştir hep sükutta
Gönül yıkanın,geçer mi kıldığı namaz
Kurtarır mı mahşerde,seslendiği avaz
Doğrudan şaşmayanın yükselir göğe ruh'u
Alçaktan bakanın sönmez mumda ki nur'u
Ömrümüzün kadehi taştı elimizden
Hesap sorulacak,mahşerde dilimizden
Benimde uzandı,musallaya şu elim
Söz orucuna girdi korkudan ah dilim
Didar'dan ayırma,düzah ta yüzümüzü
Kudretinden yeniden doğur külümüzü
Kadınların saçı,teneşirde çözülür
Yiğitlerin hasından,yaslar'ı dökülür
Nazik tenler karışır,kirli sinilere
Lal olmuş diller sürülür hep sinelere
Kırk beşinden sonra,kara gözler oyulur
Ay yüzler'in toprağın altında soyulur
Benim dilim kuş,yüreğim aşk ilidir
Sükut dağında esen,huzur'un yelidir
Bana sükut'a ermiş,gerçek bir yar gönder
Daha fazla etme şu yüreğimi heder
İbretamiz bir şiir ders alana...Tebrikler😙