S/us Ac/emi Kaval

Dalları kırılmış yarınlardan geçer zaman
Salınır eteğinden gecenin acemi kaval
Hasret soluklanır yürek ucunda... Dingin-sızılı...





Düş yokuşlarında oyalanırken olmazlıkların
Kovulmuş duaların ıstırap döker umutlarına..
Yaşam akıp gider sana kalan dilemma...


Artık tükenmiştir duygular bağrına taş basmaktan
Boğazına düğümlenen hatıralar bir yudum su isterken
Çocuksu bir t/utkunun dönencesinde kaybolursun
Gözyaşına boğulur masal kahramanların
K/ah bir ıstırap y/akar
Kâh gözlerin hançerler b/ağrını...






Ellerine yakılan kınaların saflığı da kalmadı
Kalmadı gece ışıkları gök/yüzünde mühürle
Dudağından dökülen her mısra aşka nispet etmede
Esefle bakarsın aynadaki çehrene
Kalabalık düşüncelerin sükûtunu bilmeden
'keşke' sözcüklerini yutkunurken yanılgıların
Şivan kopar y/adınla...







Oysa ben,

Ahuzarımla dokunurken aşkın g/ecesi yüreğe
Her doğan güneşin sen ayağıyla gezerim dünlerimi
Gökkuşağının altında umutlar gizli olsada
Tepeden tırnağa hüzün giyinir gönlüm
Dumanın zifirinde biterim o v/akitlerde...
Gözlerimde yarının boş beklentileri
Bilirim ne dileklerim düşecek peşine
Ne de eriyeceğim güneşin soğuk teninde
Çoğalacak sıfatsız d/olgunluğuyla bir hasret daha
Y/ana y/ana pervane gurbetine yol alacağım...
Ilık ılık esen rüzgârlara, usul usul savuracağım yeminlerimi
Ve takacağım peşine gözlerime k/anmayanı ...





Yetim kalan türkülerin yoldaşlığında yol aldıkça
Anlıyorum ki,
İki ayrı telde akan, iki yabancı şarkının nakaratıyız sadece...






Aklımdan gitmeyen dünlere asıyorum ağıtlarımı
Sazıma gömerken siluetini
Dilimden düşen her ezgi gözyaşlarıma mahkûm oluyor zamansız...
Istırabında bir cümlenin yetisine kahırlanıyor
Közleniyor gözlerim...





Ne sen bülbülsün ezgimde
Ne de ben gül'üm dilinde
Yazık ki onmaz yara firari
Avunmayan gönlüme...

04 Nisan 2010 160 şiiri var.
Yorumlar (8)
  • 14 yıl önce

    hisseden kalbinize teşekkürler. acemi kaval (harika)

  • 14 yıl önce

    Bektaşi fıkraları dinleyerek aşka gülümsüyordum Benli yorganımın gölgesinde O an yüreğindeki şarkıları çalarken zamandan Pervanenin kanadındaki ürkek öpüşün Usulca tenime dokunuyordu ve sonra ben gönlüme sessizce bir solo şarkı çalarak seni gecelere asmaya yelteniyordum biçare Hani Barış Manço vardı: â??'İki kol dümesi''ayrı ayrı yollara yelken açarak Terketmiştik bu şehri,sendeki o şehri

    Artık Ne sen limansın demir atacağım Ne de ben gemiyim denizde... (Karşı kıyıda seslenircesine)

    Bu dizeleri sesli olarak da,hissetmek isterdim.Öyle yakışacak ki,belki de gözlerimi kapatmak... Yıllar öyle şeyler götürmüş,bakakalıyorsun bazen kapının arkasındaki bekleneni.Acemi Kaval kadar Acemi aşıklar da tanıktır buna...

    Yüreğinize sağlık abla her daim...

  • 14 yıl önce

    dökülmüş döktürülmüş kalem konuşşmuş tebrikler yüreğinize sağlık

    tebrikler songül hnmm

  • 14 yıl önce

    Susmasın o kaval...

    çaldıkça yol alırız kökleimize susmasın..dinmeyen dünlere selam olsun şairem..

    yürek burkan şiirin şairine sevgilerimle..

  • 14 yıl önce

    merhaba:)

    nebilenin siirinden geliyorum:) yagmurdan kacar iken doluya tutulmak gibi oldu.güzel, sert, ve bi o kadar yaralari saran sargi tadindaydi:)

    aslinda fena degilmis icinden geldigi gibi yazmak...ama bu iki kisiyle sinirli tutmaninin sebebi..benim türkcemi artik anlamis olmaniz:)

    siir mi 👍

    dizeleri👍👍

    kurgu👍👍

    samimiyet👍👍👍👍👍👍👍👍

    su gibi siirlerin sairi olarak ( senin deyiminle) su döktüm siirlerin ardindan...yeni güzel siirlerin tez gelsin diye

    son not:

    yigit bebege iyi bak