Sustuk Yere Durduk

İç organlarımın toplamı bir "ben" etmez
Sen kalbimde değilsen...



Arabam bal kabağına dönüşmeden az önceleri
Sonrasını hatırlamıyorum
Geceydi

Yazmak için çok neden birikiyordu
Geç kalınmıştı
Sabah olmak üzereydi
Daha bitmemişti hayaller
Daha anlatacaklarım vardı rüyalarıma

Gece benden daha hastaydı ve daha yalnız
Sabah olunca hiçbir şeyi hatırlamıyordu
Hafızasında belli delikler açılmıştı, unutması için
Hatırlamak acı verecekti
Başka bir acıyla bu acıyı kapatıyorduk
Tıpkı yıkılan duvarlar gibi
İzi kalıyordu beynimizde

Korkusuzluğum dillere destan
Ellerimde halay
Gözlerimde ne tür bir hayal var bilmiyorum
Kaçıyorum geceden
Aslında kaçtığım karanlık
Gömüldüğüm senin yokluğundaki boşluk
Karanlıktan korkmazdım ben önceleri

Başkalarının düşündükleri umurumda olmadı
Dilime sürçse de lisanları
Ve karışsa da yaptıklarıma elleri
Karışmak istemedim kimseye
Belki gece saklar
Belki biraz sarhoş oluruz
Belki özlemişizdir
Bir de şiir yazarız

Biriyle olmak değil
Kendimle kalmaktı niyetim
Katıksız, karışmaksızın ben
Yaz geldiğinde kutuplara gidebilme lüksü
Kış geldiğinde güneşten yuva talebi korkusuzluğu
Sokaklarda yalınayak gezme özgürlüğü
Parmaklarımdaki sigaraya kimsenin karışmaması
Ve ne koktuğum önemli olmamalıydı
Açlık kokmadıktan sonra

Kırmızı rengini severim ben
Şarap kokmayı severim
Ellerimin titremesine hiç aldırmadım
Doktorların da aldırmasına şaşırmadım

Susadığım aşktı, acıktı kalbim
Yüreğim acıdı
Herkes kalbinin acıdığını itiraf eder
Ben biraz daha yürekli bir şeyim

Birkaç şişe yalnızlıkla avutabilirim kendimi
Ve gözlerimi emanet edebilirim sızmanın eşiğine
Sonra kaybolurum, hiçbir şey olmamış gibi olur
Bir kucak dolusu sarhoşluğa bir kucak da ben eklerim
Kucaklaşırız, zamanla sarılırız belki de

Korkuyu tanıyınca cesurlaşan kahramanlarız biz
Hikayeleri aynı hayatlarda buluşamayan
Ama içten içe anan
Anılan
Kalbimi korkak alıştırmadım
Alışamadım korkaklara
Dili olsaydı iç organların
Anlatırlardı nasıl anıldığını

Yanılmak ne tehlikelidir eller için
Gitmek ister kemikleri insanın
Eti yapışır
Organları çarpışır
Kafası karışır

Ne zaman yan yana geldik de yandık bu kadar
Yanarken mi yanıldık
Yandıktan sonra mı?
Yan yana uzanabilecek kadar çok yanmıştık
Başımın göğsüne denk gelmesi beraber yanmak kadar güzel bir tesadüftü

Üşümemek için birbirimizi yakıyorduk
Isınıyorduk ama ölüyorduk!



On Beş Ocak İki Bin On Dört 13 00

15 Ocak 2014 203 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (2)
  • 10 yıl önce

    gece ile sabah arası çok uzamamışken yazılan hoş bir şiir..👍

  • 10 yıl önce

    Hayattan bir dolu yaşanmışlık acısı ve tatlısıyla. Kutlarım Nevin hanım içtenlikle...👍