Süveyda Zindanı

Özlemeyi marifet bilmişliğimdendir sevdaya düşkünlüğüm

Ve yalnızlığı sermaye edişimdendir İstanbul sürgünlüğüm

Oysa kaç defalar bu kayanın üstünde, Ada seyrimde

Yada Kuzguncukta kendimden geçerken gece üçlerinde

Nice Züleyhalar büyüttüm bu uykusuz düşlerimde

Lâl oldu dilim, derman kesildi sözcüklerimde

Üç kuruşluk aşklarla bir devri böyle kapattım

Şimdi binbir nedametle kapını çaldım, AFFEYLE


Sahte ışıkların gölgesinde biteviye yalanlara kandım

Hercai bir menekşe gibi yanlış baharlarda açtım

Yalnızlığın dehlizinde evvel hamdım ahir uyandım

Yandım, yandım da küllerimden hisarlar yaptım

Yanılgının girdabında her daim ârafta kaldım

Şimdi bin bir nedametle kapını çaldım, AFFEYLE


Geceler üryandı ya, ben ayan beyan pinhandım

Bulutluyken gökyüzü, su üzeri yakamoz aradım

Masmavi gülerken martılar, zifiri çığlıklar sandım

Kendimce sessiz sedasız severken, suçüstü yakalandım

Süveyda zindanında Yu'suf misali rüyaya daldım

Şimdi bin bir nedametle uyanıp kapını çaldım, AFFEYLE


Şehir yorgunu düşlerimde ışıksız gurbetler yaşadım

Zemheri çığlıklarla ürperirken yokluklarla sınandım

Şiir kokusu doldurdum koynuma, hem dar ağacındaydım

Üstelik kordum, kırılmıştım, düçar aklımla şaştım

Düştüğüm uçurumlardan evvel, ahir adınla kalktım

Şimdi bin bir nedametle kapını çaldım, AFFEYLE

02 Ağustos 2019 49 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar (4)