Talibim

Şu andan itibaren, ya sen kovana kadar,

Yahut ben yeniden görünceye kadar!

Tüm boş zamanlarına ve boş sayacağın zamanlarına talibim!

Beni sevebilme ihtimaline,

Düşlerine girebilme,

Sana dokunabilme,

Ve de gülümsemelerine talibim!

Varsa kalbinde boş yer,

O yere talibim.

Biraz olsun istiyorsa canın beni,

O cana talibim.

Gözlerine ve sözlerine,

Sevgine ve şefkatine,

Duygularına, hislerine,

Yani özümde sana

TALİBİM!



Söz ile anlatamıyorum, anlatılamayanı...

İşte buraya, gönlümden kopararak yazıyorum

Seni düşünürken dökülenleri, toplayıp...

İşte böyle biriktiriyorum



Değeri varsa senin için bu canın

Bana elini uzat, gül yine gözlerinle

Gülümse bana...




Değeri varsa sen için bu canın

Elini uzat! Değer kat biriken yalnızlığıma

Anlamlansın hayatım gülümsemenle

Neşem olsun, mutluluğun beni coştursun.

Kalbime sığdıramadıklarım azad olsun,

Gönlünde bir ufacık yuva arasın dursun.

Sözlerim anlam kazansın ismini anınca,

Gözlerim buğulanmasın sorduklarında seni bana

Düşüncelerimin prangalarını çöz ne olur !

Artık menzili sen koy yoluma...

Diyemem, diye-bilemem sanıyorum...

Kalbim durdu duracak daha fazla zorlama

Sadece olur de, gül yine gözlerinle,

Gülümse bana!...



Kıtalar bir araya gelmiyor,

Durduramıyorum içimden taşanı.

Hiçbir zaman set kuramamıştı da!

Hiç böyle de taşmamıştı sel gibi!



Fikrimi çaldıydı niceleri tıpkı sen gibi

Ama yansıtmıyordu hiçbiri bu güzelliği

Senin içinden taşıyor. Öyle bir güzellik ki

Gözlerim başka bir şey göremiyor

Sanki kör olmuşum, tutulmuşum gibi



En olmanı diliyorum, ilk değil !

İlkler hep en iyisiydi derler. YALAN !

Sen gibisini bulmak ne mümkün, İNAN



Sana varana kadar neler çektim neler gördüm

Düz yolda sırtımı gördüm !

Bildiğimi unuttum, gördüğümü unuttum,

Ne akıl kaldı, ne kelam, uçuşan sade bir yaprak

Oldum dolandım, çürüdüm, oldum toprak

Daha çoook daha çok çekerdim de !

Sen çıktın karşıma, yaratan güldü yüzüme



Kıtalar kavuşmuyor, mısralar kaynadı birbirine

Bilmem melodisi kaldı mı, kafiyesi sözlerimin

Ama haykırasım var, elim yetişemiyor SEFİL!



Zihnim her an başka nidalar besteliyor

Bu besteler karışıyor, iç içe bir karmaşa

Bir harmoni oluşturabiliyor muyum ? yansıyor mu?

Bilmem !

(ama yüreğim kabarmakta)



Tüketemiyorum, tüketircesine düşünsem de seni

Bak 4 sayfa daha geçti, ne bitti, ne geçti

Anmaları yetiyor isminden bir heceyi

Zaten her şey sen oluyor, yer yer senin gibi

Güzelliklere benzetirken seni

Çoğaldın her an durduramadım sevgimi

Şimdi her şey güzel geliyor zihnime

Çünkü her şeyde seni görüyorum, her yerde seni!



Aklımı kaçırdım biliyorum,

Hak eder mi her şey, herkes senin çehreni

Halt etmişler güzelim diyenler

?Ben bilirim? sensin en güzeli...



Dedim ya duramıyorum, artık sonu yok

Anlatacağım her şeyi kül rengi

Öyle bir ilaç olmanı bekliyorum ki

Her halde bu yaralara sürerken seni

Kanamalarım duracak, bitecek artık yok !...

Umarım yormam, tüketmem bu sırada seni





Fark ettim ki sen ben oldun, ben de

Olabilir miyim, sen için seni !

Dolaşırken beraber günde, hecede

Elini verir misin? Sanki bir şiir gibi,

Yahut resim gibi, belki de bir beste misali

Dillerde dolaşabilir miyiz? Sanki bir destanmış

Sanki bir romanmış gibi okunur muyuz?

Anarlar mı?

Sana olan sevgimin varsa karşılığı,

Yahut yoksa! Konuşurlar mı içimden çıkacak yangını?



Diyemem artık başka söz,

Tükettim, tükendim yazdıkça

Yinelemelerim kendime kabulümün çehresi

Üretemiyorum sana olan sevgimden başka sevgi

Kahır, dert doldum konuşamıyorum

Sayıklıyorum tekrarı tekrar ederek, tekrar!

Düşünemiyorum senden başkasını,

Ne el gibi, ne yar gibi...



?

[Haftalardır nasıl konuşacağımı düşünüyorum

Hepsi çok saçma geliyor!...

Nasıl diyeceğimi bilemiyorum

Sürekli korkuyorum...]

Aslında ben senin gönlünü nasıl çalarım?

Onu merak ediyorum... ?