Tanıdık Manzara
Yeryüzünün huzursuz saatleri gelip çattığında,
İçimin bataklığına doğru çekildiğimi hissetmeye başlıyordum.
Derinlerde bir sarmala doğru iniyor,
İndikçe bulunduğum yerin karanlığına alışıyordum.
Tanıdık bir yere yıllar sonra gelmiş gibi oluyordum her çöküşte.
Zaman dilimlerinin değerini yitirdiği,
Binaların aynılığa bürünüp,
Yüzlerin silindiği bir dünyaydı adım attığım.
Etrafa bakıyor,
Karanlığımın acı verici tadını çıkartmaya çalışıyordum.
Parmak uçlarım uyuşuyor,
Dokunuşlarım hissizleşiyordu.
Tedirgin bir sessizlik içinde adımlıyordum
-sanki her karışını yıllar önce ezberlediğim bu yeri.
Ardından seni getiriyordu iç sesim bana yine.
Biriktiremediğimiz anıların acılarıyla yüzleşiyordum.
Olsaydı diyorum şimdi,
Belki tiyatroya giderdik birlikte.
Oyuncular tüm marifetlerini bizim için sergilerdi.
Konserler bize verilir,
yalnız sokaklar adım seslerimizle çınlayabilirdi.
Adınla başladığım an mühürlenirdi dudaklarım,
Gözler işin içine girerdi.
Ben susardım, sen anlardın.
Sonra tutardım ellerinden,
Ve kafa tutardım dünyaya.
Biz büyürken dünya küçülürdü.
Biz bittik, dünyam küçüldü..
Biraz özlem,
Biraz sızı,
Biraz kalp ağrısı..
Şehirler arşınlıyordum yokluğunla birlikte.
Harita küçüldükçe, içimin yangını büyüyordu..
Kutlarım şair dostum çok başarı...
O yokluğun sancısı kaç şehir kaç yangın büyütür içimizde kutlarım Sevgili Merve
Merve Hanım, "Harita küçüldükçe, içimin yangını büyüyordu.. " demeyeceğiniz günler yakındır umarım! Şiiriniz harika, kutlarım..
Yaklaşık 8 ay sonra gelen güzel satırlar,arayı fazla açmayın okudukça güzelleşiyor kalemler... Tebrik ederim güzel dizelerinizi Merve hanım....