Tanıdım Sizdiniz
Sizdiniz değil mi
 Sever gibi kırdığınız kalplerde
 Karargahlar kuran
 Nazikçe ve usul usul yanaşıp
 Uçurumlarda cellatlar tutan
 Sizdiniz,
 Umudu gökkuşağına boyayıp
 Gözyaşını sadaka sunan
 Baharları vaadettiğiniz kırlarda
 Çiçekleri solduran 
Tanıdım sizdiniz
 Ete kemiğe bürünmüştünüz oysa
 Yaradan lütfuyla...
 Eti senin kemiği benim diye
 Pay ettiğiniz canlarda
 Ayyuka çıkan nefislerinizi bilediniz
 Çekinmeden acımasızca törpülediniz
 Aydınlığa rota nefesleri
 Kıçı bacağı hedef alıp
 Bel altından vurmayı olağan kıldınız 
Yetmedi,
 Doymak bilmeyen sofralarınızda
 Şükür nidaları yükselttiniz
 Alçalttığınız kursaklarda
 İki lokmalık canların alınterinde
 Yıkadınız kirli ellerinizi 
 Temiz gösterip akça pakça
 Kuruldunuz tahtına dünyanın 
Evet sizdiniz,
 Fiyakalı postlar giyindiniz,
 Yamalı bedenlerinizin üstüne
 Süslü kelimeler süründünüz,
 Küfüre ikamet ağızlarınızda
 Sağ gösterip soldan vurdunuz,
 Keşmekeşliğinizin ortasında
 Evini barkını yıktınız mutlulukların
 Acılarınızın enkazında 
Hep sizdiniz,
 Acıyı mümkün kılan
 Hep bizdik,
 Acıyı yeşile boyayan...





