Tanırım Uzun Zamandır Bu Şehri
Ben bu şehri
çok uzun zamandır tanırım...
yağmurdan sonra
güneşin ıslak doğuşunu...
balıkçıların her sabah
kadın koynundan çıkıp
deniz koynuna girişini...
ve aşkların
ahiretten sonra da
yaşanabileceğini
anlattı bana
bu ıslak şehir...
Ve ben bu şehri
çok uzun zamandır tanırım
içine girdiğinde
sanki bir sevda ararsın
ya da yakın bir dostunla
balıkçı koyunda
ucuz bir çilingir sofrası...
şöyle bir baktığında
limanı, denizi kıskanırsın
tam o sırada
bir yudum alırken rakından...
dağlarında
her türden yeşil
denizinde her türden
sevda hikayesi varken
bir de sen anlatırsın derdini
denize...
ben hiç dinlemekten sıkıldığını
görmedim onun...
bu yüzdendir
her zaman çıkıp gidebileceğim
eski bir dostum gibidir...
Ben bu şehri çok uzun zamandır tanırım,
o da beni çok iyi tanır...
gözyaşlarımı görmüştür
ölümler ve ayrılıklarda
ve bilir ki
hüzünlü sevinçlerde ağlamadığımı...
dostlarımla
az aşındırmamışızdır taşlı yollarını
ve gizli-saklı
yaşadığımız her sevda da
bereket gibi gelirdi bize yağmur
çünkü o sırada
sevgilinin omuzlarına uzanan kollarımız
bir sebep bulurdu kendine...
ve yüksek dağlarına
emekçi kadın eli değerse
yeşil bir başka güzel oluyordu,
kadın kokusu gibi geliyordu bize
ıslak toprak...
ve sen onun kollarında ölü-veriyordun
yarin kollarındaymış gibi...