Tanrı Ve Bülbül
Fettan bir denizi giyindim
Göğün mahremi tepemde salkım saçak
Güneş depolamış başaklar sere serpe
Yüzümde kaderin kazıdığı bozkırın sancısı
Buhran sakladım sesimin en tenha yerine
Yalnızlığımın penceresinden akıyor zaman
Ve geleceği ilikliyor tarih kitaplarına
Usta bir katildir med-cezir
Sessizce ve usulca öldürür kurbanlarını
Zaman gibi
Ölmek bir yana
Çoktan tespit edilmiştir en mahrem kuytularım
Öyle ya Tanrı ile Şeytana var mıdır mahrem?
Tanrım sen neyse de
Şeytan bilmeseydi her şeyimi madem
Anılarımın üzeri bir parmak toz
Aynalar mı yalancı, kendime mi benzemiyorum yoksa?
Damarlarımda akan alevden bir ırmak
Beni çürüten bir iç kanama kendi kuytumda
Sözcükler bile dinlemiyor beni
Onlar kendi yolculuklarında
Tohum çekiyor ceremesini topraktaki yangının
Bir gülün ruhu çalınıyor yine
Ağlama bülbül boşuna
Şöyle bir konmak bizimkisi
Sonsuzluk Tanrının işi
Teşekkür ederim Naime Hanım.Ancak son zamanlarda çok yoruldum.Bu yüzden bir süre yazmaya ara vereceğim.Ama yine siteyi takip etmeye devam edeceğim.Kibarlığınız ve nezaketiniz için tekrar teşekkür ederim.Sizin görüşleriniz her zaman çok değerli benim için.
Özellikle son şiirlerin bir başka güzel Murat. Bu da onlardan biri. Beğeniyle okudum... Kutlarım...👍👑