Taş Kolye

Özledim

Tırnaklarımı kesip et dibinin

Saçına dokunduğu anı

Bilirsin rüzgar temmuz eserdi

Saatlerce oynaşın ardından

Yüzüne dokunmaktı

Seçim arifesinde başkanlık koltuğu

Çırıl bir çıplaktı bizimki

Dokunsan kırılacak

Temmuzda güneşi görse eriyecek

Ama inatkârdı geceler

Çöldeki kertenkele gibi

Nasibe düşen gecelerde

Adını yazdım ben not defterime

Baş harfin hariç italik harflerle

Kaç çeşidini buldun beyaz peynirin

Siyahına rastladın mi hiç

Mayası bozuk bir şiiri doladın mı diline

Sen hiç ben severim diye

Elmacık kemiğine dokundun mu

Aklına düştü mü

Yüzükten başka hiç bir şeyle

Yüzleşmemiş

Duygusal parmağım

Sende anlam bulan

Baş denilen şeyin ardındaki

Üçüncü kutsal parmağım

Elmacık kemiğinden saçına doğru

Ücreti çoktan ödenmiş

Bir yoldu kalbine akış

Ahhh sen

Örümcek ile ipekböceği arası

Nakış nakış

Hislerimi dokuduğum

Ticaretin canı cehenneme

Sen çin ile ipek arası

Gizli bir hazine idin içimde

Bana gelişin çiçekli bir elbise

Bir taş kolye

Ve sabrın bedeli idi armağanın

Kızdıkça

Uyarı niteliğinde bir küfür

Seni sevmenin derdinde bir adam

Civataları tümden gevşek

Sende ağız dolusu tek kelime

Dudak arasından çıkan söz "eşek"

Özlüyorum be mübarek

Diyanetin kaydı dolu

Gel

Bendeki boşluğu doldur

Yunusun sevgi dediğini

Beraber tavaf edek

Özledim tırnaklarımı kesip et dibinin

Saçında ki secdesini

Şükrümüz yaradana

Duamız yar/a

Aklımız aşka

Rengimiz kızıla emanet

Geliyo/rum desem

Taş kolyen boynunda mı