Taşra Sesli Şiirler

ölü saatlerde sönmüyor ateşi
taşra sesli eskimemişliklerin
devrik aşklar terkisinde güneş
şaşkın bir pazartesiye benziyor olmalı

arşınladıkça uzaklığa dönüşüyor yol
bilmediğim bir noktada yitiyorum
karlı bir kaybolmak oluyor tek tarihim
ayaklarımın altında ırmaklar saklıyorum

karamsar ağustoslar sarışın ve hastalıklıydı
ilk gençliğimi erittiğim yerli semtler beklentisiz
bütün fısıltılarda süresiz çocukluğumdu horlanan
açık ara hayatın önündeyim yine çocuk ve devrimci

sıcak rüzgarlar yalarken silüetini
birbirine yapışık balkonsuz evlerin
unutulmuş kadınlar usta rüyalarında
gizemli bir şiirin izindeler sanki...

okumadan bıraktığım kitabın
okumadığım sayfaları kalacak tek bahanen
son sözümün ilk yarısını dinlemediğin gibi
bütünleyeceksin acılarımı yarılayarak kendini...

saatler hücrem günler hapishanem yıllara mahkumum
sensizlik sanığıyım suçum yalnızlıkla sabit
düşlerimde avuçlarının deniz aşırı mevsimler üstü yağmur kokusu
içimdeki çıplak ağaca dokun yeşersin özgürlüğüm

01 Ağustos 2011 1474 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar