Tavanı Kırık Bir Geceydi
Buruk bir akşamüstüydü
Rüya sokağının bilinmezlikler çıkmazında
Kör yarasalar uçuşuyordu
Sahte tebessümlerin çığlında kaybolmuştu dünya
Katran karası gözler izlerken ufku 
Bir deniz kenarında
Deniz kirleniyordu 
Güneşin gözlerinden hüzün damlıyordu kızıl akşama
Dalgalar arasında bir sandal savruluyordu 
Kır sakalında efkar gizlenen balıkçı
Denize tutunmuştu
Aşk soluksuzdu 
ay gülerken geceye
Kapatıyorum iç acımalarımın sesini 
Kimse duymasın
Bir yalnızlık senfonisi besteliyorum güftesi eksik
Kabuk tutmuş yaralardan dem vuruyorum 
Gönül kanamalarıma
Sızlasın ne varsa,acıtsın kapı eşiklerimi
Bu gece laciverde döküyorum gözyaşlarımın 
Kırmızı rengini
Bir kadeh şarap eşlik etsin yalnızlığımın gölgesine
Susturuyorum ne varsa dile gelen
Toz duman raksıyla eşleşiyor ahlarım
Nefesini tutuyorum zamanın 
Olmuyor....
Bu gece gökyüzüne yazıyorum şiirleri
Geçmiş zaman deyip kandırıyorum kendimi
Gel gör ki
Geçmiş asla geçmiyor
Tavanı kırık bir geceydi
Hüzünler asılıydı boşluğun her köşesinde
Bir kedi açlık derdindeydi
Sokak köpeği şefkat...
Ay denizle sevişiyordu
Ben kimsesizliğin sıcak nefesiyle
Susturdum geceyi bölen tüm sesleri
Sonra ben sustum karanlığa
Ya içimdeki......
