Tirilye'nin Garden'yası

Tirilye'nin Garden'yası

Canının sıkıldığı anlar olur bazen,

Nedenini bilemediğin.

Arar durursun,

Ne istediğini tahmin bile edemediğin.

Hava sıcak, mevsim yaz.

Neyse ki marmara'dayım dersin.

Zeytinbağı, şirin tirilye'de,

Anlatılmaz...

Gezinirsin zeytinbağında,

Soluk alırsın limanında…

Sonra dönersin.

Mesela müzik dinlemek istersin ,

Açarsın liste ama,

Ne dinleyeceğinide bilemezsin.

Sohbet edesin gelir içinden,

Yalnızsın, susarsın...

Ayaklarını uzatır ve

Yaslanırsın bahçe koltuğuna,

Gözlerin kapalı, ellerinde başında.

Sonra bir ses duyarsın, hemen anlarsın.

Yine o, bal arısı.

Çünkü bilirsin dayanamaz,

Pervane olur saksıdaki gardenya'nın etrafında.

Bal arısı der geçersin ama,

Kendi küçük olsada büyük işler yapar koca dünyada.

Hem polen taşır daldan dala,

Hemde bal yapar kendi kovanında.

Tüm canlıların yaşamasına vesiledir.

Hatta “su” kadar önemlidir bu hayatta.

Anlarsın, aşık olursun,

Hatta ağlarsın.


Küçük bal arısı şimdi,

nasılda büyüdü değil mi kafanda,

Onun için hangi çiçek olduğu pek fark etmez,

Menekşe, yasemin, gül hatta sardunya.

Ama özel olanı bilir o;

Çünkü dünyanın en nazik ve

en güzel kokan çiçeğidir gardenya.

Çok naziktir, narindir ama

Çokda güçlüdür esasında,

Asla dökmez yapraklarını ne yazda nede kışta.

"timsali sevgidir" gardenya’nın

Hatta derler "gizli aşk"'ta.

Çiçeğinin beyazını benzetirler,

Bir meleğin saflığına.

Derler "üzerinde cennet taşıyan bahçe"'dir gardenya.

Bal arısına görede o,

Çöldeki bir "serap".

Hisseder sanki gardenya,

Çünkü bal arısı pervane olmaktan düşecek bitap.

İçinden geçirirsin dersin ki;

Bu devlerin aşkı.

Anlarsın, yine aşık olursun,

Ağlarsın.


Ben bal arısı olsaydım dersin,

Sevdiğimde keşke gardenya.

Onları izledikçe kıskanırsın, ağlarsın…

Ama tam o sıra da

Bir meltem esintisi hissedersin.

Zeytinbağı’nda, tirilye’de tabiki teninde.

Ayarı ney nefesinde.

"kamışların üzerinde yürürken

Kuşları ürkütmekten korkan

Tatlı meltemin kanat çırpışları" gelir aklına.

Bir müzik kulağına çarpar.

Hemen bilirsin,

Çünkü o “ garip ”.

Göğüs kafesin şişer daralırsın.

Ve birden sıçrar uyanırsın.

Sanki 20 yıl süren uykudan uyanmışsın.

Kendini dinlersin.

Geçmişin izleri hala taptaze yüreğinde,

Hissedersin.

Hafifçe doğrulursun,

Donar kalırsın.

Ağlarsın.

Meçhul ile gelmiş garip,

Gelmiş "gardenya"…

Kalbin aşktan yanar,

Yinede ağlarsın…

30 Temmuz 2020 3 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (4)