Topoğrafya

tepemizdeydi gün
kalıntıların mıydı bu eğik boynu güneşin
ayaklarımda kum... sıcaklığın...
devran koymadım adını aramadık
ama çığ ve çöl mağduru değilim
buz ve ateş
seni aramak eşyanın tabiatıydı
enlem ve boylamlarla çizik çizikti kalbim
tundra
orman
savan
artıklarıyla dolu sakalllarım

yüzün tek topoğrafyasıydı hüznümün
alışığım tekrarlarına
senden gelen ölümün
bütün zamanlarımı bırakırım soysuz bir gölgelikte
sırf sensiz bir ikindiyi sokmamak için aramıza
ne olacaksa bu akşam olsun doyumsuzca
isterse alsın yerimi unutmamanın ağrılı türküsü

ey bozkır gecesi kokulu saçlım
ey düşlerimden bile kaçan uykusu yağmurlarımın
sesimdeki evde seni bekliyorum hatırasız
acılarımın esmer yankısıyla tutunmak için gülüşlerine