Toprağa...
oturdum tarlaya kurdum bağdaşı
çulumu çıkardım serdim toprağa...
çiğdem çiçek ile süslüydü başı
papatyadan bukle ördüm toprağa...
yemyeşil bahçeler dağlar bayırlar
kırmızı sarıyla rengarenk kırlar
oysaki bağrında saklı çok sırlar
döktüm içimdeki derdim toprağa...
ekmeği aşımı yetiştirensin
gönle nakşolunmuş kutsal desensin
ayak altındasın yine de şensin
sihirin ne diye sordum toprağa...
dereler taşların yeşil ormanın
çınarın, cevizin,kavağın,çamın
bin kere fedadır benim bu canım
vatanım ülkem ve yurdum toprağa..
toprak sevgilidir canlar cananı
dışarda bırakmaz bir damla kanı..
dedem,kardeşimi,en son babamı
elimle getirip verdim toprağa..
kimleri yemedi kimi yutmadı
kimseyi dışlayıp geri atmadı
ben onu unuttum o unutmadı
eninde soununda vardım toprağa..
deliozan derki ecel bahane
toprakla buluştu binlerce hane
küstüm darıldım sonunda gene
kefenimi giyip geldim toprağa
👍👍👍👍hava, toprak, su, ateş... varoluşun temeli... duyarlı bir hece.. kutlarım..
türaba düşmeyen ne var ki ilgi ve beğeniyle okudum...